KÜFREDER GİBİ GÜLÜMSE HAYATAŞiirin hikayesini görmek için tıklayın Şair arkadaşım Peri’ye ithafen yazılmıştır.Ve şiir yazılmadan saatler önce Dünyanın öbür ucundan "Her fotoğrafta gülümsüyorum, sen fotoğraflarda değil arkasındaki hüzünlerde bul beni." sözümü yüreğinde duyan Emel Arkadaşım’a...
Ve yüreği sevgiyle çarpan herkese... “Her fotoğrafta gülümsüyorum, sen fotoğraflarda değil arkasındaki hüzünlerde bul beni.” Bu yıl hep yağmur yağdı, diyorsun mektubunda Ve ekliyorsun: Islanmayı severim yaz aylarında Islanmak sorun değil, sevgili dostum Aşk yağsın dört mevsim üstüme Islanırım bende seninle yine Merhametsiz topraklarda dünyaya gelmiş ruhun Ve kader, diye yazmışlar alnına kederi Gücünün yettiği kadar direnmişsindir de sen Çıkınında umudundan başka ekmeğin de yokken Şimdi anlatma vakti, yakmış olsan da tüm gemileri Yeni bir bakış açısıyla, unutarak her şeyi Kederlenerek değil acıya gülümseyerek Sevgili dostum, anlat bana tüm bildiklerini Hoş geldin sevgili dostum, yine düşler ülkesine Küfret hayata, utanma, hem de gülümsercesine Bilirim anlatmakla bitmez hücrelerindeki ağrılar Ancak gülümsersen azalır belki tüm sancılar Küfret, haydi, utanma! “S…n gidin başımdan!” der gibi mesela Hem gülmenin de çok çeşidi var Sen bir gülümse bak, anlayanlar anlar! “Herkes alsın alacağını; çünkü ben kimliksiz bir lisanım.” deme, Ne olur, deme! Küfret, gülümser gibi hayata yine Küfret! 23.06.2015-17-48-İstanbul |
Küfret hayata, utanma, hem de gülümsercesine
Bilirim anlatmakla bitmez hücrelerindeki ağrılar
Ancak gülümsersen azalır belki tüm sancılar
Küfret, haydi, utanma ..!
“Siktirin gidin başımdan..!” der gibi mesela
Hem gülmenin de çok çeşidi var
Sen bir gülümse bak, anlayanlar anlar..!
“Herkes alsın alacağını; çünkü ben kimliksiz bir lisanım.” deme,
Ne olur, deme..!
Küfret, gülümser gibi küfret hayata yine ..!
Küfret..!
Değerli dost,arkadaş,can...Bilesinki '''sevmesende ve aciz kalsada her teşekkür''' teşekkürlerim sonsuz...Aslında hayatın kendisi sadece bir kaos, teoride de, pratikte de... yapılan ufak tefek oynamalar bile ileri zamanda büyük değişikliklere yol açabiliyorken, her yeni gün, kararımız olmayan onlarca başka insan kararıyla hayatlarımızın kalan kısmı tayin ediliyor malesef...
Bütün bu siyasi zırvalar, kanunlar, koşullar, ahlaki düzenlemeler, sırf daha çok uygunsuz hayatları meşru kılmak için kurulan bütün bu ota b... birliktelikler.... Bütün, bu olur bununla yaşarsın hayatı dediğin anda yenilen tekmeler... sonra şu trendler, kılıklar, kıyafetler...değişen sanat, dönüşen toplum, her gün daha fazla harcanan emek, her gün biraz daha körelen akıl...Hayatına kattıklarının hergün biraz daha kıymetsizleşmesi...
Tabi bir de para uğruna acı çeken onca insan var... aynı uğurda yok edilen koca bir dünya.... yüzyıllardır bombadan ve uyuşturucudan daha başka birşey üretmeye yaramamış kimya ve elbette ki o bitmek bilmeyen tüketim hali.... herşeyden sıkılıyoruz, en başta birbirimizden, telefondan, kıyafetten... uzunluktan sıkılıyoruz ve yavaşlıktan çünkü zaman kaybetmeye tahammülümüz yok.... herkesin bir an önce evlere gidip, dizi, yarışma ya da maç izlemesi lazım. insanları yakınlaştırmak adına yapılmış ne kadar iletişim aracı varsa, aslında araları açıyor.. artık aynı etkinliğe giden 5 arkadaş, o etkinlikte geçen anları birbirleri yerine hiç tanımadıkları takipçilerle paylaşmayı tercih ediyor....
Bu kadar insanın, bu kadar farklı algı ve aklın, bu kadar az bir araya gelebildiği bir çağda, alınan kararların doğruluğundan nasıl şüphe etmeyiz? Bu bilgiler ışığında mutlu olmak ve hayata dört elle tutunmaya,herşeye rağmen hayata küfür eder gibi gülümsemeye çalışmak hayli güç...Zaten insanı hayatta tutan şey, dünyadan alacağı hazlardan çok, dünyanın ondan alabilecekleri ve elbette çok üzüleceklerini bildiği ailesi... yani yine, tutunmaya çalıştığın şu hayata başlamana karar vermiş başka birileri....
Hayatta ters giden tüm islere, geç kalışlara, zamansız acılara, kayıplara, sıkıntılara, hastalıklara, göz yaşlarına, iç bunaltılarına, mutsuzluğa, dünyanın sayısız sorunlarına ve bunun gibi binlercesine (her şeye) ragmen insanın her gün nefes alabilmesi, bir gün daha bu hayata dair bir şeyler yapabilme gücünü içinde hissetmesi.. her şeye rağmen var olmanın mutluluğunu en yalın haliyle yasayabilmesi...Ve hayata küfür eder gibi gülümseyebilmesi... :)
Livaneli'nin sarkisindaki gibi, bazen akillara su dizelerle düştüğü gibi aslında...
...
iste boyle huzun dolu
iste boyle kirik bir sey
yasamak
...
iste boyle onurlu bir sey
iste boyle umutlu bir sey
yasamak
...
iste boyle delicesine
iste boyle coskulu bir sey
yasamak....
yeniden herşey için ve öncelikli dostluğun için ve hayatıma kattığın değerler için çok ama çok sağol...Daha nice güzel zamanlara diyorum...en içten sevgim ve saygımla...Gönül yükün sevgi olsun can dost...varol nurol sağol................ peri
Hüzünlü peri tarafından 6/25/2015 5:43:31 PM zamanında düzenlenmiştir.