Mavi Yeşil
Çocuğunu ısıtıyor güneş
Yağmur yıkarken Nisan’ı Nede çok bekler kelebekler Sığdırmak deli dolu yaşamı kısa ömür’e Oysa tavşankanı çaya sözüm var Mavi gözlere karşı taht kurup gönlüne Havalar yorgun dünden kalan Dalgalar küs denizine gün yarınsızca Yoksa nazar mıydı Mavi-Yeşile değen? Asla sanmam inanmam yahu Belki de denizkızlarının oyudur Güneşi hiçe sayıp tabiatı doyuran Ve gözleri geçiyor üzerimden bir kızın Sessiz bakışları tutuk küs sesiyle Deniz sandım kendimi birden Üstünden içi boş yolcu gemisi geçen Sonra birikip taşıyorum kendimden Okyanusça anakaraları yutan Afrika’da yalnızlığına terk edilen İsa gibi Kırılan çığlığını sarıveriyor dünya Ve ardından Beyoğlu-Taksim tramvayı gibi Serenada çıkmış düşünceler Sonra Nisan kamçılıyor Ekimi aklınca Ve ansızın yaz emziriveriyor fukara çocuğunu |