Kül de yanar...kara üzüm gözlerin buruyor sürgün yüreğimi kapanıyor kentin perdesi içimin nehirleri kuruyor yüzüyor gözlerim kan göllerinde saçlarımı örterken hüzün buğusu sesimin menziline sisler düşüyor geldiğinde bahardı mevsim düşlerimse bulutlar üzerinde martıydı içiyordum nefesinden karanfil kokulu şiirleri şimdi gidiyorsun iklim zemheri oluyor zeytin ağacını sarıyor karaçalı sevdaya uzanan dallar kuruyor ayrılığa zimmetli mevsimlerde kara gelincikler açıyor özlem rüzgarı asi zapt edilmiyor sol yanımdan yangın sayfalara sıçrıyor benzi solmuş yapraklar tutuşuyor bir kent bir vefasız yüzünden küle dönüyor… AA |