ÎhanetÖlüyorum Gayri meşru bir aşkın piç yalnızlıklarında dört bir yanım dün sançısı sen ağrısı... Söylesene bu ağu ( bu aşk ) bu sızı ( bu umut ) bu isyan ve elbette ki ihanet ( ihanet... ) senin ellerinin senin eflatun gözlerinin eseri değilmi... Ah! Şimdi kalkıp bir şiir daha yaz desen gözlerime bin şiir yazacak kadar seviyorum ya hala seni hak bana bu zemheri... Hatıralar gülüşünü iliştiriyor kan çanağı gözlerime... Îklim sahra tenimde dört bir yanım Habil ilk ölen benim cennet neslinin içinde... Kapısını açtığın evlerin kokusu burnumda nasıl nasıl böyle haziran ellerinin değdiği her yer bir bilsen... Ciğerim Nikotin soluyor an be an... Sus payı bıraktıkça gözlerin bana ve ihanetin tadı geldikçe dilimin ucuna ufalıyor her şey gözbebeklerimin ufkunda... Ve zangır zangır titriyor beden Azrail Kapıma dayansa ancak bu kadar ölebilirim ben bir daha... Dilim dişlerimin arasında paramparça ellerime kurşunlar sıkıyorum ki sen bundan sonra ne dile ne kalbe ne kağıda düşme diye... Yenildim Îşte Tekrar Ne eksik ne fazla... |