kurtlar sofrası
Tükenmişlik ağır ağır kemirirken içselliğimi
bir sofrada kaybettim belki de uzun uzun koşma isteğimi -kurtlar sofrası-girişler serbest Çıkışlar yasak… aksak bir umutla yarım kalmış bir heves bir sofrada belki de ben oldum lades -kurtlar sofrası-Hayallerimi bıraktım zorunlu kaldım ben zaten sevmezdim kumarı… söz gelimi birkaç söz vardı değişik birkaç köz bir mangal gibi rüzgar yaptıkça yanıyor, yanıyor -kurtlar sofrası-aç kalkıyorum bir avuç tuz ceplerimde tutup yüreğime basıyorum kimi gecelerde nasıl bir değişkenlik nasıl bir akışlık bir tek bir şey vardı -Kurtlar sofrası- inanç kaç parça yetti mi acaba hepsine bir inancım bir aşkım gözlerimden akıp gitti yalan yok severdim yağmurları bir tutam mutluluk için dağıttım, dağıldım, darmaduman tüterken bacadan duman -kurtlar sofrası-çarptım kalktım vakit gece yarısı hep bir daha hiçbir kapıyı çalmadım çalınmadı bir daha şarkım ve bir yol uzanıyor bilinmez sonu görünmez git git varmıyor git git sarmıyor git git açmıyor güneş hep kar hep kış hep bir kıyamet yalan yok üşüyorum şimdi ama sevemedim hainliklerin keskin soğuk bakışlarını ben zaten koşmak bile istemezdim uçmak isterdim uçmak kim bilir böyle kaç kuş kaç zayiat... tek bildiğim geldiğim yöne dönemem dönmek istemem dönmem bu kaçıncı sönmem kim bilir böyle kaç mum kaç zayiat... ( Dilek KARSLIOĞLU ) |