BENİ DE SEVSENE
Buraya
Ne zaman geldiğimi bilmiyorum Kim getirdi, Niçin bıraktı, Hangi suçu işlemiştim Hatırlamıyorum, Belki bir cami avlusuna Belki bir polis karakoluna Bırakılmıştı geleceğim, Tam ortasından koparılmış Çizgili defter yaprağına yazılı Bir iki satırlıktı, değerim, Beni doğuran annem için Gerisi burada, bu yurtta Yurdun duvarlarına çizili Şirinler, Pembe Panterli resimler vardı Hepsi mutsuzdu Yoksa, onları da anneleri mi bırakmıştı Öyle sanıyordum ilk zamanlar Duvarda sürekli bana bakıyorlar Acıyorlar, Acıyorlar, Dört duvarlı, Kalın demir parmaklı Bakıcıları mahkeme suratlı Bir yerdi burası Ali, dün okulda ağladı Kendince bana dert yandı, “Babam, bana tokat attı.” Ne kadar özendim ona Bir bilseniz Oysa, bir babadan dayak yemek Bir başkası için değil ama benim için, Yani yurtta büyümüş birisi için “Baba” demek Hayallerinin bir adım ötesine geçmek Bir babam olsaydı, Tokadı bir atardı, iki atardı Bir saat sonra siniri yatışır Tutar beni, Bağrına basardı Belirli günlerde yurda kravatlı amcalar gelir Bir iki oyuncak, bir iki çikolata verir Dekoratif bir eşya gibi bizi yanlarına çekiştirir Fotoğraf makinesine bakarak, Hep beraber pişmiş kelle gibi gülümsenir Sonra da üzerlerine zimmetleniriz korkusuyla Aceleyle atladıkları gibi arabalarına Hemen yurttan uzaklaşırlar, Son sürat gaza basarak Tabldotta verilen yemeğin içinden Kurtlarını bir kenara ayırırdı bizim Cemal, Sonra, elimize verilir Suyu iyice çekilmiş bir iki portakal Öğleden sonra, Sözüm ona bahçede oynamak için salıverilirdik Düdükle yatılıp düdükle kalkılan Askeri disiplin içinde yat, kalk, sürüne rahmet okutan Bir oyun İp atlarken bacağını incitmişti, Munise Bacağının acısından değil “Neden adam gibi oynamıyorsunuz” dayağından ağlamıştı Saatlerce Tuvaleti ayrı bir dert, Banyosu ayrı bir dertti Banyo yaparken tasın kaç defa kafamıza indiğini Sabun kalıpları, Kafamıza vurula vurula Değiştirmişti şeklini Gelirken Dışarıda bir yerlerde bıraktıkları şefkatlerini Hiç yurda getirmezdi Buranın, Nemrut yapılı teyzeleri Eğer bir gün, Kimsesiz çocuklar yurdunun yanından geçerseniz Duvarın diğer tarafında Küçük bir çoğun sesini duyacaksınız Hadi amca, beni de sevsene Ne olur, beni de sev Çocuğun kadar olmasa da Yazan : Ergün FADILOĞLU |
KANDİLİNİZ KUTLU OLSUN