Zincirne zaman rüzgâr sıcak bir nefes getirse saçlarıma dokunsa tenimin soğuk yüzüne mâsum salınışları kendimi dinlerim göğsümün sokakları ayaklanır dilimin çenesine vurur susmak ne zaman sarılsa yıldız gökyüzüne ve ben uzansam yatağı olmayan uykulara hala utancı bilen hayâller gıdıklar ayak uçlarımı tırnakları çekilir gecenin gözlerindeki sürme de akar kirpiklerim parmaklıktı kaçmak isteyenlere birbiri ardına dizilen bakışlar gidenler gelenler hangisi kime kısmetse vuracaktı kıyısına zaman geçmişten aldığı resmi çizmekle meşgul geleceğe ömrüm ilk kez rengini verirken toprağa dudaklarım tebessümle süslenir kırmızı ruj yerine kirle yıkanmış bedenimse alır boy abdestini hem de kaşık kaşık gözyaşı ile bilirim ; sabır boş satırlara atılan imza gibi daha sonra doluyor içerisi = ruhun aynadaki yüzü eşittir yaş ! = 28/05/2016 14;41 eMİNeYZAMAN |
saygı , selamlar .