İki Sandalyeli Masa
Aklında hep sevgili var sanırsın
Adamın adamların ve adamca sınanların Belki de sevdikleriydi birlikte sanılan Nasıl da konar usulca kıyısına masanın Zembille inmişçe dilin de yutmuş gibi Cepkeninde ağaçtan ağızlık ve kehribar tespihle Köstekliyi atıp köşeye unutmak adına utanıp Uyur vari bir edayla kadehi kalkar çatlaklarına İki sandalyeli masanın Giz koyuyor her gelen giderken Kurtçuk yuvalarına tenha masanın Adam gibi adam olanların Yani nasılda doluydu mangal yürekleri Ne de çok yükün bıraktı adam sanılan Sandalyelere kalan sadece ağırlık İki sandalyeli masada Sekiz köşeliyi asıp sandalye uzvuna Doldur aklın düşeş düşüncelerini Cam bardak ellerde dolar da ha dolar İstenmesi unutulan asla sütünün yerine Ve yağdırır gece tek başına oturmalığı İki sandalyeli masada Hey gidi seni dilsiz kurtçuk dolu masa hey Sen neymişsin be tahta masa Bir kıymet verenin çıkmadı kısmet niyetli Bir bir döküldü sırlar küpüne Dertlere deva iki sandalyeli masa |