Ben senden nasıl geçeyim
senden vaz geçmemi istiyorsun şimdi
ey zalim yar rüzgar ekmedim fırtına biçeyim ben senden nasıl geçeyim haberin varmıdır her gece rüyalarımda kerem gibi yandığıma burçları bulutları öpen sevda keleleri inşa ettiğime seni arzu gibi her uyandığıda gönül köşkümün baş köşesine koyduğuma keşke bi bilsen yüreğime koraksın mavisine ne mutlu ülkeler anlattığımı bütün sokakları sevda kokan kentler aşka yeleken açan berak mavimsi denizler yasak elmanın olmadığı hayali cennet olan ülkeler ey zalim yar yüreğimde beslediğim özlemin acısına her dakika avuçlarıma ismini yazan tanrıların içi kanıyor büyücüler medet ummaz oldu halimden kıçı kırık kalıyor bütün büyülerin cüppesini ayaza asmış gaddarlar ah çekiyor beni bir tek sen anlamıyorsun, sensizliğin ne olduğunu tek sen analmıyon ah bi anlasaydın beni, bi bile bilseydin ne ümitler var hala sinemde gizli şeşi beş gören kabulenmezliğimin neden kaynaklandığına seni nasıl düşündüğümü bilse düş kentleri,pasifliğinde kudurur dil tutulur damak kurur cebbur içimdekileri görseydi eğer fırında yandığını bile ödül görür ey zalim yar zaman susuyor kendi içine adeta duruyor sensiz beni tarumar ediyor yokluğun dilim acıyor adını her andığımda dert yağıyor boş odamın isli tavanında tepeme karışıyor sigaramın dumanına ciğerlerimden içeri zehirleniyorum vaz geç deme bana zalim yar can kadar severken kopmak varmıdır dayanırmı gönül hiç ayrılığa rüzgar etmedimki fırtına biçeyim seni can bilmişken kolaymı senden geçeyim Mehmet Kılıçel |