ON BEŞ MAYIS ON DOKUZŞiirin hikayesini görmek için tıklayın 15 mayıs 1919 günü İzmir’in Yunanlılar tarafından işgal edildiği haberi yurda yayılınca Denizli’de Müftü Ahmet Hulusi Efendi öncülüğünde bir miting yapılmış ve bu mitingde Müftü tarafından cihad fetvası verilmiştir.
Bu olay anısına Denizli’de her yıl 15 mayıs günü "Millî Mücadele Günü" olarak anılmaktadır. Bu yıl da Denizli Büyükşehir Belediyesi Kent Konseyi Kent Şairleri Topluluğu olarak Denizli Çatalçeşme Oda Tiyatrosu salonunda yapacağımız anma töreninde seslendirmek istediğim bir şiir kaleme aldım. Gönül dostlarımla paylaşmak istedim. Kalbî hürmet ve selâmlarımla... On beş mayıs on dokuz Yunan İzmir’e girdi Müftü Ahmed Hulûsî kutlu bir fetva verdi: “Yerden üç taş alarak düşmana atmak bile Cihada katılmaktır; bunu böyle biliniz. Silâhım yok lâfını sakın almayın dile Ben sancağı çıkardım, siz peşimden geliniz!” Başlattı direnişi, hedefe bir yay gerdi Hedefe koşanların hepsi gönüllü erdi. Kalmadı kadın-kızan, yaşlılar da gençleşti Derman geldi dizlere, hastalar da dinçleşti. Söz konusu vatandı, kurtulmalıydı tezden Denizli’de ahali silkelendi bir anda Arınmalıydı her yer düşmandan düşen tozdan Zeybeklik vardı serde Türklük kaynadı kanda. Yataktan kalkamayan hasta bile tunçlaştı Yürekteki hissiyat hırstan öte hınçlaştı… Salındı dört bir yana hep gönüllü ulaklar Her cenahtan ses bekler kirişteydi kulaklar… Köy, kasaba demedi, birlik oldu bu millet Tek bilek ve tek yürek olmanın zamanıydı. Hürriyet aşkı varken kabul olunmaz zillet Dağdaki çoban bile esaret yabanıydı. Karış karış bozkırlar, dağlar, ova, sulaklar Şehit kanı akarken terk edilmez bulaklar. Karar alındı toptan ortak akla uyulsun Türk’ün adı yeniden tüm dünyada duyulsun. Tam dört gün sonrasıydı; Samsun’dan bir ses geldi. Vatan düşünen bir baş çıktı birden ortaya Anadolu ufkunu masmavi gözler deldi Dikkat çekti millete; Hazır olun vartaya! Esaret kabul olmaz herkes işe koyulsun Vatanıma göz koyan, yan bakan göz oyulsun! Birlik oldu milletim, top yoktu, tüfek yoktu Ardı ardına gelen belâ desen pek çoktu. Yunan sataşmaz Türk’e başkası var ardında Kışkırtarak saldırtır, kendi pusuda bekler. İngiliz payitahta hâkim olmak derdinde İtalyan’la Fransız güneyden cephe ekler. Dünkü Osmanlı dostu, bugün zehirli oktu Anadolu toprağı yine cennete koktu. Müftü Ahmed Hulûsî sancağı kaldırmışken Ruhu efe olanlar düşmana saldırmışken Arada kanı bozuk sergerdeler türedi Türk’ün düşmanlarıyla iş birliği yaptılar Türk milleti içinde bunlar nasıl üredi? Hangi inanca girip hangi Rabbe taptılar? Âl-i Devlet bunlara yurt-yuva aldırmışken Zalimlerden kurtarıp huzura daldırmışken… Memleketim dört yandan kuşatmaya alındı Yedi düvel birleşti Türk Milleti yalındı. Teknik gücü zırh diye üstüne giydi düşman Dünya gördü çelikle et kemiğin cengini Türk’ten iman yumruğu yiyince oldu pişman Tarihler yazmamıştı bu savaşın dengini. Şahit tutuldu zaman arşa nidâ salındı İmanın kuvvetiyle küfre şamar çalındı. Samsun, Sivas, Erzurum… Sonra Başkent Ankara Muharebe kızıştı… Gün oldu dünden kara.. İzmir’de Hasan Tahsin ilk kurşunu atmıştı Maraş’ta Sütçü İmam tetiğe bastı ansız Şehadet şerbetini Hasan Tahsin tatmıştı. Bacımın örtüsünden ecel derdi Fransız. Erzurum cephesinde imkân yoktur inkâra Nene Hatun eş oldu yenilmez Zülfikâra. Her cephe ayrı destan Kocatepe, İnönü… Sakarya’da duyurdu Türk dünyaya ününü. Korku bilmeyen yürek, bükülmez çelik bilek Azim ve kararlılık zafere giden yoldu… Ya şehidim ya gazi diye dillenen dilek Mevla’sının katında kusursuz kabul oldu.. Türk evlâdı hayırla yâd eyle sen dününü Bin dokuz yüz on dokuz on beş mayıs gününü. -muhacir bozkurt- Mustafa KÜTÜKCÜ 04.05.2015 – DENİZLİ. |
bir başyapıt
tebrikler dost kaleme