EY...YAR.
Ey,yar.
Ezdiğin, Ezip de geçtiğin, En hassas yerimden, Vurup,kaçtığın dır yüreğim. Günlerce gecelerce, Kımıl kımıl içtiğimdir, Bana,altın kasede sunduğun, Vuslatın yerine...zehir ! Bil ki : Hakkından gelirim...kolay. Ruhuna sarılır,ateşten nefesim, Bütün benliğini yakar ! Bir dinle,bir kulak ver, İnlemelerimdir yüreğimde, Fırtına değil,haykıran. Adın dır,çığlık çığlığa nefesimde, Yedi kat arş’a bağrılan. Bir ah ettim ki; Esen rüzgarın korkunç sesi değil, İçimde kopan fırtınaların soğuk dilidir, Yüzünü,kamçı gibi yalayan. Ey,yar. Dışarıdaki karların beyaz parlaklığı, Dağıtmaya yetmiyor, İçimdeki koyu karanlığı Ve gecemi gündüze çevirmeye. Dilim,tetik düşürürken, Yüreğimin namlusundaki sevgine, Seninse,bıçak çeker dilin, Pusuda bekleyen,göz yaşımın hüznüne. Gözlerimden,kıpkızıl bir, Şafak akar avuçlarıma, Uykusuz geçen gecelerin,sabahlarına. Hıçkırıklarım,sessizce derinden, Su yürüyen dallar gibi yürür, Ulaşır,arş-ı alaya. Boğar,vuslatın kör düğümü, Çözülmez düğüm gibi,oturur boğazıma. Ben vuslatı umarken seninle, Ayni dilden konuşamıyoruz...niye ? Ey,yar. Bilsem ki; Bahtımda,sana vuslatım var, Kaderi,kendim yazmak isterdim. Bil ki ; Ömrümce,ezelden ebede, Yalnız seni, Yalnız seni sevmek isterdim. Göğsünde huzur bulur, Sevgini,kana kana, Gözlerinden içmek isterdim. Sevdana tutunup, Aradaki,uğursuz duvarları, Tümden,yıkmak isterdim. Sevda tohumlarını,serpe serpe yüreğine, Elimde,Karanfillerle gelip, Vuslatına,ermek isterdim. Tuğal KÖSEMEN |
Beğendim ve haz aldım…
Kutlarım…
...................................................... Saygı ve Selamlar..