NOTALARI GASP EDİLMİŞ ŞARKILARIZ BİZ...
Hep bir vuslatı söylemez otobüs terminalleri
çünkü, her kavuşmak yeni bir ayrılıktır her zaman... I Bizler şu yağmalanmış, yaslı coğrafyada, kendimiz derleyemedik kendi hayatlarımızı.. hep ’başkalarının gözlerinde gördük kendi rüyalarımızı..’ Ne yürüyecek yolumuz kaldı, ne de gitmelerin tadında bizi bekleyen bir yolculuğumuz... mutluluğa kestirdiğimiz onca bilet ise hep ceplerimizde kaldı... II Çürümüş şehirlerde yağmalardan artakalan yaralarız biz.. kimliği rehin bırakılmış bir coğrafyanın sürgünleriyiz... Notaları gasp edilmiş şarkılarız biz... Bileklerimizde kesik bir intihar; boynumuzda bir ilmektir yaşamak. tereddütsüz ve hunharca işlenmiş bir cinayettir bizim ömrümüz... Bizim yazgılarımıza ilişmiş, Victor Jara’nın gitar çalmasın diye kesilen elleri... ilişmiş boynumuza, Hallâc-ı Mansûr’un, Pir Sultan’ın ilmeği. III Ömrümüz, en alçak pusuların s/aklandığı; bozgun ve herkesin pişmanlığı... ömrümüz, yorulmuş ayrılıklardan.. açık kalmış bir yara, vakitsiz ve çok geç... Ömrümüz, yalnızlıktan daha yalnız; hüzünlü ve yenik! öyle eksik ve yarım kalmış aşklardan geriye... ömrümüz, sonbahar yüzlü bir kadının saçlarına dolanan.. kederi büyüyen ve sıcaklığı üşüyen öksüz bir çocuk kalbi.. Yeter! aç göğsünü ve ’konuk et beni sıcaklığına..’ çünkü, kimsesiz, soğuk ve esmer bir akşam üstüdür bizim ömrümüz... _________Birdal Erdoğmuş - |