Sabra sukuttur seyrim
Üşürken geceler koynumda
Suskunun ayak izlerini arıyorum Üç harf birkaç cümlede Gel gitleri yaşıyorum Bilir misin? Ne kadar zordur çare/sizlik Önce koca kaninat ölür gözlerinde Sonrası mı? Başıboş adımladığın sokaklarda, Sayarsın nedensiz gidenlerin ayak izlerini Sen susarsın çığlıklar kopar gecede Lal olurken aşk Üşür bütün hatıralar avuçlarında Ve Bütün kirlenmişlikleri sıyırmak istersin yaşamdan Gecenin siyahında büyümünki gölgeler… Yorgunum azizem birazda kırgın Uyumak istiyorum toprağın bağrında sere serpe Bir tutam fesleğen koy başucuma İki damla gözyaşıyla yeşerecek kadar buda yeter bana Manası kayıp haller Birkaç cümleyle değişen hissiyat Neden bu kadar S/ağırlaşır susarak Sen kıyas eyle Beklide Sabra sukuttur seyrim Anlarız bir vakit Kim bilir Belki hiçbir vakit Biri hatırlatsın bana öleceğimi Yâda ona… Her gün ayrı bir düşünce sucu işliyorum Kayıt tutamıyorum kayıtsızlıklara K/ayıp hallerini izlerken âlemin Kendi yalanlarına inanmışlığın yüzsüzlüğüne bile tüküremiyorum Yazık bana Bir özür borçluyum kendime Sen hoşcakal diyorsun ya Ben hep hoşca öl anlıyorum Hoş çakal deyince kalınmıyor işte Ecel gelmeden ölünmediği gibi İşte böyle azizem Bana müsaade Hüznümün koynuna girmeliyim Küstürmeden nikâhlı yalnızlığımı Can Cezayir aydemir |
Gecenin siyahında büyümezki gölgeler''
Yorum ve dizeler anlamlı ve güzel kutluyorum duyarlı yüreği saygımla