HAYAL MİYDİ DÜŞ MÜYDÜ
kuşluk vakti
penceremin önüne buram buram sen kokan bir kuş kondu Ilık ılık kalbimin doruklarına dokundu kirpik uçlarıma zambak tadında birer buse kondurup gözlerime manolyalar serpiştirip dallarına ilmek ilmek aşk-ı dokudu suretime nakış nakış şiirler nakşedip yüreğime Ab-ı hayat çeşmesi ördü hayal miydi düşmüydü gün batımın da maveraya astığım merdivene bir bülbül kondu her basamağına efil efil açan birer gül koydu son gülü gamzelerime iliştirip alnıma tıpkı sen gibi bakan asude bir kelebek bıraktı hayal miydi düşmüydü nisan yağmurlarıyla kırklanan Kır çiçeklerinden salıncaklar kurdum her bir yıldızın dalına kuşkonmazları kehribar sarısına boyayıp serdim güneşin koynuna Şu ulu dağların zümrüt gözlü tepelerine papatyalar dan gelinlik giydirdim sevdaya şahlanan eteklerine hesine Allı duvaklar taktım ve arguvanlar dan kına yaktım yamaçların sessiz ellerine hayal miydi düş müydü aksam üstü bir serçe kondu yüregimin tepesine şöyle bir baktım zümrüt gözlü al yanaklı bir bebegin düşlerine o koskoca yüreğiyle gelincikler giydiriyordu evrenin edasına yavru bir serçenin yüreği kadar sevebilseydik gönüller şeydasını kalplere nakşedilirdi seherlerin sevdası hayal miydi düş müydü gecenin zifiri gizeminde bir güvercin kondu göğsümün güvertesine dokun dedi dokun hisset kalbinin kanatlarını tut gözlerinin berrak ırmaklarını hakkın huzurun da meleklerin nurun da sıratın bağrında dokun dedi dokun duru bir tebessümle aç ellerini hüdaya vuslata er nidayla mühürle ömrü edayla hayal miydi düş müydü bir hazin ölüşmüydü Nafize |