Dostlarımızın bize gösterdiği sevgiyi abartmamız, duyduğumuz minnetten değil, takdire ve sevilmeye ne kadar layık olduğumuzu herkese göstermek içindir. LA ROCHEFAUCAULD
Paylaş
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
VERDİ şiirine yorum yap
Okuduğunuz şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
VERDİ şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.
Gönül penceremden bir güzel geçti, Geçerken içeri göz atıverdi. Dolunay misali gülerek geçti, Sanki yüreğime köz atıverdi. Göz atıverdi, köz atıverdi güzel olmuş. Aslında bir dörtlükte iki tane aynı kafiye kullanılmaz ama ayrı anlamda olduğu için ( gülüp geçmek, ve yürüyerek gitmek anlamında) bu dörtlükte hata yok.
Yürürken endamı sallanan saçı, Koymayı unutmuş başına tacı, Yaralı gönlümün eşsiz ilacı, Giderken dönüp de bir bakıverdi.
Bahar mıdır gelen gönlüme erken? Aşık oldum sanki galiba derken, Nevrim dönüverdi dimdik yürürken, Çırpınan yüreğim ah çekiverdi.
Mutluluğa çıktı işte tüm yollar, Maziye gömüldü çileli yıllar, Çiçeğe büründü kurumuş dallar, Ta derinden bir ses koş deyiverdi.
Yetiştim ardından nefes nefese, Nasıl sığar bülbül altın kafese? Sardı yüreğimi kuru vesvese, Düşünürken zihnim dil susuverdi.
Aya benzer yüzü yedi renk gözü, Dudakları düzgün pek tatlı sözü, Bahara eriştim unuttum güzü, Kapımdan içeri aşk giriverdi.
Bakınca geriye budur gördüğüm, Boğazımda yumru dilim kördüğüm, Hayır derse bilin gündür öldüğüm Yüzüme bakarak sor deyiverdi.
Gördüğüm ve kördüğüm kafiye olarak güzel ama öldüğüm kafiyeyi bozmuş.
Toplayıp kendimi yendim fendimi, Olanı anlatıp yıktım bendimi, Sadede gelerek açtım kalbimi, Bunu gören güzel vah deyiverdi. Fendimi, kendimi kafiyeli, kalbimi kafiyeyi bozmuş.
İşte böyle beyler çözüldü nutkum, Karanlıklar bitti güneşli ufkum, Ölsem de gam yemem içsem de zakkum, Tatlı dillim bana yâr deyiverdi.
Şiire toptan bakarsak bu tür şiirlerde ayak kafiyesi uygun olmalıdır. Atıverdi, bakıverdi, çekiverdi, deyiverdi, susuverdi, giriverdi, deyiverdi kullanmışsınız. –i verdi rediftir, rediften önceki harflerde kafiye aranır. Kelimelerin köküne bakarsak uygun olmadığını görürüz.
At-mak, bak-mak, çek-mek, de-mek, sus-mak, gir-mek, Bakmak ile çekmek haricinde kafiye yok. Deyiverdi de zaten iki sefer kullanılmış o da olmaz. Bir iki hata olsaydı öneri de sunardım ama hata çok şiir çok değişir, bence kafiye konusunda yoğunlaşın.
Benden eleştiri ve açıklama bekleyen herşeye hazırlıklı olmalı, huyum kurusun doğruyu söylemekten asla vaz geçmem. Zaten bu şiiri düzeltmek mümkün değil, daha kısa daha düzgün yazmaya çalışın.
Yani sevgili ustacığım vur dedik öldürmüşsünüz. :)) Rediflere dayanarak şiir olmaz mı? Olur ama şiirin karnı ağrır. Hece ile yazılan şiir pek bir şeye benzemez. Nasrettin Hoca'nın karla ekmek yeme icadı gibi bir şey olur. Tavsiyelerinizi bundan sonraki şiirlerde daha fazla dikkate alacağıma emin olabilirsiniz. Sağolun varolun eksik olmayın. Saygılarımla.
* bütünü ile güzel bir hece çalışması olan şiirde '' Geçerken içeriye göz atıverdi '' dizesi, sanki ölçüyü bozmuş gibime geldi: 7+5 - içeri desek olmaz mıydı şeklinde bir önerim olup yanında /şairin işine karışmak olmasın/ı da ekliyorum
Sayfama yaptığınız onurlu ziyaretiniz ve şiirimi dikkate almanız beni çok sevindirdi. Hemen bu hatayı düzeltiyorum nasıl olmuş anlamadım ama olmuş. Siz klavye hatası deyin. Ben ustanın gözünden kaçmamış deyim. Saygılarımla.
Geçerken içeri göz atıverdi.
Dolunay misali gülerek geçti,
Sanki yüreğime köz atıverdi.
Göz atıverdi, köz atıverdi güzel olmuş. Aslında bir dörtlükte iki tane aynı kafiye kullanılmaz ama ayrı anlamda olduğu için ( gülüp geçmek, ve yürüyerek gitmek anlamında) bu dörtlükte hata yok.
Yürürken endamı sallanan saçı,
Koymayı unutmuş başına tacı,
Yaralı gönlümün eşsiz ilacı,
Giderken dönüp de bir bakıverdi.
Bahar mıdır gelen gönlüme erken?
Aşık oldum sanki galiba derken,
Nevrim dönüverdi dimdik yürürken,
Çırpınan yüreğim ah çekiverdi.
Mutluluğa çıktı işte tüm yollar,
Maziye gömüldü çileli yıllar,
Çiçeğe büründü kurumuş dallar,
Ta derinden bir ses koş deyiverdi.
Yetiştim ardından nefes nefese,
Nasıl sığar bülbül altın kafese?
Sardı yüreğimi kuru vesvese,
Düşünürken zihnim dil susuverdi.
Aya benzer yüzü yedi renk gözü,
Dudakları düzgün pek tatlı sözü,
Bahara eriştim unuttum güzü,
Kapımdan içeri aşk giriverdi.
Bakınca geriye budur gördüğüm,
Boğazımda yumru dilim kördüğüm,
Hayır derse bilin gündür öldüğüm
Yüzüme bakarak sor deyiverdi.
Gördüğüm ve kördüğüm kafiye olarak güzel ama öldüğüm kafiyeyi bozmuş.
Toplayıp kendimi yendim fendimi,
Olanı anlatıp yıktım bendimi,
Sadede gelerek açtım kalbimi,
Bunu gören güzel vah deyiverdi.
Fendimi, kendimi kafiyeli, kalbimi kafiyeyi bozmuş.
İşte böyle beyler çözüldü nutkum,
Karanlıklar bitti güneşli ufkum,
Ölsem de gam yemem içsem de zakkum,
Tatlı dillim bana yâr deyiverdi.
Şiire toptan bakarsak bu tür şiirlerde ayak kafiyesi uygun olmalıdır. Atıverdi, bakıverdi, çekiverdi, deyiverdi, susuverdi, giriverdi, deyiverdi kullanmışsınız. –i verdi rediftir, rediften önceki harflerde kafiye aranır.
Kelimelerin köküne bakarsak uygun olmadığını görürüz.
At-mak, bak-mak, çek-mek, de-mek, sus-mak, gir-mek,
Bakmak ile çekmek haricinde kafiye yok. Deyiverdi de zaten iki sefer kullanılmış o da olmaz. Bir iki hata olsaydı öneri de sunardım ama hata çok şiir çok değişir, bence kafiye konusunda yoğunlaşın.