Şiirler sizin iç aleminizin aynasıdır.Orada kelimelerin oyunları ile kaleminiz dile gelir.Bir çingeneye görev verirsiniz,bir martıya.Ressamlar nasıl fırçasını konuşturursa siz de kaleminizi konuşturursunuz.’



Herkes, her şeyi, kendi manevi düzeyinden görür. Baktığınız yer önemli. Aşkı da ruhsal düzeyiniz, halinizden algılarsınız. Ne gördüğünüz, nereden, nasıl baktığınızla kayıtlıdır. İbn Arabi, Füsus’un son Fassında, ’bana dünyanızdan üç şey sevdirildi…’ hadisini yorumlarken şöyle der : ’Peygamberimiz, sevgiyi, yani beşeri sevgiyi, nefsine nisbet etmemiştir, ’sevdim’ dememiş, ’sevdirildi’ demiştir. Bu algı düzeyinden bakmayan, doğrudan nefsine nisbet eden kişide şehvetin ilmi eksiktir…’ Bu çok önemli…
Aşkı bize en güzel Yunus Tarif ediyor : ’Aşk bir güneşe benzer’ diyor.(alıntı)

Kimine göre artık gerçek aşklar kalmadı.Günü birlik ve elle tutulmayan gelip geçici sevgilerin yol olduğu şu alemde hepimiz ne kadar da gerçek sevgiye susadık.o yüzden- Ölmedi Aşk- sadece gizlendi.Gerçek aşklar yaşanana kadar..Yukarıdaki söyleşide gerçek aşkı size kimlerin nasıl yaşadığını anlatmak için yazıldı.

Ölmedi aşk !,
Dün gecenin bağrında saklandı .
Bir kuytu köşeye,
Çingene ve martı gördü uzaktan.
Gözyaşları katil düşüncelerini
Aldı götürdü biliyorum.
Bulutların dans ettiği uzak şehirlere...

Ölmedi aşk!
Sessizce deniz dalgalarıyla buluştu .
Kör karanlıkta yalnız değildi .
Bir deniz kızının mor ötesi hayalleriyle,
Terkedilmiş bir kentte ...
Sadece gizlendi yıkıntılar arasına .

Ölmedi aşk...!
Gizlendi hepimizden sessizce.
Kalabalık kentler tüketmesin ,
Pembe düşler bir daha çamurlarla kirlenmesin,
Çocuklar yuvasız kuşlar gibi boynu bükük kalmasın,
Savaş meydanlarında ateş yürekli kadınlar
İhanete uğramasın diye,

Aşıklar aşkın kıymetini bilene kadar
Herkes ama herkes aşk.. aşk ...gerçek aşk ....
Diyene kadar....
Saklandı.

Ölmedi aşk... ölmedi bilesin..