“Ben gizli bir hazine idim; bilinmek istedim, mahlukatı yarattım.” (Acluni, Keşfü’l-Hafa, II/132)der.
Bu insanlara göre, Allah’ın bir çok emir ve yasaklarını dolayısıyla -haşa- bir gösteriş, bir tahakküm gibi algılamalar da söz konusu olabilir.Ancak bunca nieti bilinmek istemesi onun en doğal hakkıdır.Yine Örneğin,

“Ben cinleri ve insanları yalnız beni tanıyıp kulluk etsinler diye yarattım.“(Zariyat, 51/56) der
mealen..Biz onu bilmek ve onu tanımak ve birliğine inanmak üzere yaratıldığımızı görürüz.Bu şiirde Adem ile Havva’nın yaradılış gayesini unutmamaız için kaleme alındı.

Aşk dünyaya geliş sebebimiz der tasavvuf kitaplarında....Allah c.c kudret aynasında kendini gördü..Bilinmek istedi ve bütün alemi kainatı arşı ,melekleri ,insanları ,Hz.Muhammed’inin nurunu da her şeyden önce yarattı.İstedi ki; cinler ve insanlar Rablerine ibadet etsinler,kainatta dünyada her şeyi gözlemleyip akıl edip O’nu bulsunlar, O’nu bilsinler.İnansınlar ,ona hayran olsunlar ve sonsuzluğun anahtarını ellerine alıp Rab’leriyle sonsuzlukta mutlu mesut yaşasınlar...Okuduklarımdan anladığım özetle bu...! ve biz de okuyup akıl edelim inşallah

sen aynalarına tapınırken
o elma
o kutsal kitaplar
seni
yasakladı


aşk ki cennet yasaklı meleğim
aşk ki cehennem sıcaklığım


sen daha bir kadın rahmine düşmeden
bir elma
bir günah
ve
bir
zevk uğruna vedamsın


çirkef tüküren yalanların
o Havva ki
o Meryem ki
seni günahlarınla seven
sen ölmeden
sen ölürken
yine yasaklı aşk meleğinin kanatlarındasın
bilmeden/bilemeden


şimdi de ki
aşk hazin bir dirilişimdi
gölgem uzudıkça karanlıklarda


aşk ne cennet diyarı
ne cehennem yanı


aşkın tanımı bilinmez
ama
Rab’binin ilk nefesinden
Adem’e
ve
Havva’ya


aşk
dünyasını
var eden
hala o yasaklı
elma