DÜNYA ÖLÜMLE YAŞAR
Ebedi hayata bu dönüşsüz seferin.
Her defasında başka limanlara, Dünya adlı denizde bir gece, bir insan için, Demirleyemez miyiz? Ey dünya, yaşamaya doyamadığım O canım toprağının, suyunun yanında Göğün göğsünde parlayan şu kainata bak Dönüyorum etrafında tek başıma! Emzikli bulutların güneşle dağılırdı. Yine böyle aydınlığına çarpardı dalgaların bu yara Ve uçuşurdu rüzgarın nefesinden köpüklerin O güzelim dudaklara... Ey dünya dinledin mi? Bu gece sükut karanlık, Çıt yok su altında, gökyüzünde uzaklık, derin. Zamanı saniye saniye insanlara bölen saatlerin Tik-taklarından başka! Birden şu gökyüzünde bilinmeyen bir ses Büyülenmiş dünyanın denizinde yankılandı. Sular inledi, kulağımda çınladı, O daha önceden hiç duymadığım ses, Şu sözleri fısıldadı; "Dünya dur artık dönme, kal olduğun yerde. Zaman su gibi akmaz olsun artık. " İnsan için bu dünyada hayat yok, Deniz yok, liman yok zaman için, O yaşar, biz ölürüz... Demek dünyada zaman, o ömürleri bir daha Geri getirmeyecek... Loş insanlar boşlukta ve sonsuzlukta Acaba nerede yuttuğunuz günler-geceler? Alıp götürdüğünüz maziyi artık Geri veremez misiniz ? Ey dünya! Dilsiz kayalar, kararmış mağaralar, Kuytu insanlardan ormanlar, Bizsiz zaman tazeler havasını, Esirger tabiat saklar hatırasını... Sakin deminde olsun, deli rüzgar Mavi deniz gözlerini süsleyen bakışlarda, O kapkara kalem suların, upuzun saçlarıyla Dökülen ağaçlarda! Meltemle, ürperişle esen Seslerde, ister uzak ister yakın olsun. Gümüş pullu balıklarla yüzen, Ay ışığındaki yakamozlar olsun! Kuduran fırtınalardan, yelkenler bize dert yanar. Matemini tutan korkular, hep insanların yüreklerinde var. Ne varsa görülen ve duyulan, Bilin ki dünyada her şey ölümle yaşar... Figen ANAR |