tek gerçek...yorgun yüreğimizin derinliği karanlığın sesini dinliyor gülüm gökte feri tükenmiş yıldızların seyrine kaldı ölüm gülümsüyor anılar aynasından küçük bir çocuğun masun yüzü annelerin göz yaşında doğanlar ağıtların yaşında boğuluyor... efsuni esintili acıdan inliyor gecenin nefesi yıldız falında dönüşü olmayan yolların sesi us’unda ömrümüzün çözülmemiş bilmecesi ve saksıyı dünya sanan çiçek bile su/suyor son defa açıyoruz yüreğimizde kilitli bir yaranın kapısını uçup gidiyor göğsümüzden bir mavi serçe oysa uzunca bir süre önce alaimisema diliyor sabah ezanı karanlığı yırtıyor kaldırımda yorgun ayak sesleri kader zincirinin sürünen şakırtısını şadırvanda suyun sesi haber veriyor güneş doğuyor okunurken o sela kim bilir mesela ses kimi çağırıyor kumrular irkiliyor kalmadı mı gün daha bir gün mutlaka diyor bir gün mutlaka el-fatiha... |
ilhanınız bol olsun