Mektup şiir
Mektup şiir
Sen ıslak kaldırımlarda yürüyorsun Sene bin-dokuzyüz-sekseniki Pariste soğuk bir gün Ben de sana sezdirmeden peşinden Takip ediyorum seni belki de farkındasın Yoksa çok önceleri mi yaşamıştık Her şeyi birbirine karıştırdığım saatlerdeyim yine Burnumda tütüyorsun Hatıralar da kış üşümelerinin kurbanı oldu Kendi kendime konuşuyorum Ne işin var diyorum kendime Paris’te İstanbul’un suyu mu çıktı neyse Yürüyeceksek el ele önce Bostancı sahilinden başlayıp Taa aşağılara kadar sahil boyu yürüyelim mi diyorsun Köprüye gelince üç kere sen üç kere ben Seni seviyorum demelerin andı Biliyorum ayakların hiç ısınmaz Buz gibilerdir her zaman O güvercin ayakların ah var ya Yün çoraplar giyerdin eskiden yine giymelisin Bencillik olacak da Üşüsen bile örtme demek geçiyor içimden Savrulsun tipili havalarda rüzgarda saçların Hayır hayır kıyamam sana ben Hayal edeyim daha iyi Uzat ellerini Üşümüştür onlar da bilirim kül kedim benim Yine eskilere dönüyorum bana ellerinle ördüğün Kapişonlu hırkayı giydiriyorsun ilk oturduğumuz cafedeki Hani zuladaki kanepe aklıma geldikce ısınıyor içim Can içim Niye özlüyorum ki o günleri sen de özlüyor musun Tutturdun okul okul diye Yabancı dil diye Eminim çok zor oluyordur-böyle vatandan uzak Sen oralarda yapamazsın dön gel diyeceğim de Sen dönmezsin sonra da yazık olur diyorum onca emeğe Her sabah ve bu sabah Her Allahın günü çevirdim durdum başımı gökyüzüne Kuşlara sesleniyorum selam götürün diyorum sevdiğime Annem senin için sevdiğin erzakları hazırladı Çekmecede de anı defterini unutmuşsun nasılsa Aşkımızın başı için yemin ederim bir satırını dahi okumadım Canım çok özledim seni Burada havalar çok güzel gidiyor mevsim normallerinden Daha da sıcak ama belli olmaz Bir ihtimal belki iki günlüğüne gelebilirim Erkekler ağlamaz diyenler yalan söylüyor Kalbimdeki özlemin geceleri uykularımdan sıçratıyor Bir süre kendime gelemiyorum boğazıma takılan hıçkırıkla Raşeler içinde uzun bir süre ağlıyorum Nedenli nedensiz Seni seviyorum çok çok özledim Hayalimde kucaklayarak öpüyorum ıslak saçlarından Lavanta kokulu İstanbul’um benim Ezgi’m Yağmur suyu saçlara iyi gelir diyip Şemsiyesiz gezdiğin günlerdeki gibi El ele Pangaltı’ya doğru yürüyoruz - işte n’aparsın hayali Hayali bile güzel Hafif hafif çiseliyor yağmur şimdi Kıskanç bakışlarını çivileyip gözlerime Kimdi kimdi Diyerek ısrarlı soruşun sonra yalvarışların Pes edişin İçime herşey dert oluyor Seni tanıdıktan sonra mümkün mü can içim 10-Şubat-2009-/Ankara Yüksel Nimet Apel |