ﻋﺎﺵﻖ (âşk-â) Ñâr-ı felêk...
Gel, uzağımdaki hasretim
Âhd ederim ki, âsr-ı saâdetim Sâdr-ım, âmber kokundan tanır seni Ñâr-ın Sen âşkıyla müsemma, ışığı gözlerimin Reyhanî kokunun memba-ı dır nefesin Ay, şâfağâ yakın bir mum gibi erimeden Gel Êfil Êfil Âşk-ı Ñâr-ına gel ...// --Ne ettin yâre Âşk yandı Şêm yandı Âhh mızrap ateşi düştü yüreğime Kândillerden bir gece!. Kırk asır ki, sensizliğim Ruhumu ruhuna şâd eylediğim Beş vâkit sêcdem Yüreğimin zikri... Erbâin bendimin âşk dumanı... Kaç gece ıstırap harêsi düştü Yedi kâbir âzabında Ñâr-ın ince yüreğine Ey vûslatı gelmeyenim!. --Gizem İlker Derun-i efkarım Zikrimin arifesi , makberi ikramım Ey aşk-ı girdabım Kül ekildi ayrılığa Ki, yanarken derinden ve içten Bir isli lambanın emanetine bırakırdım Ateşten arındığını sandığımın ruhumun öbeğini Salaca bir uyku hali hiç belirmedi Gözlerimin ziyasından Sin yerine öylece dertten ve efkardan kalakalırdım Yadımda zerre-i miskal kalsan --Nurettin Önder Âh kül/üm ölüm Kûbbe minarelerden âşkımın selâsı mı okunur..!? Mêd-cezir girift yalnızlığın ma’bedine mi bıraktın Ñâr-ı gülü! Sükûnu nerde bulur Ñâr-ın Âh kâlb-im ile’l-ebed âşk-ı yüreğim Âhh gece Kândilime katran döküldü gecelerden Kâf dağı’na assınlar yüreğimi sesi duyulmasın! Ezânlar sussun fezâlar/dan silinsin yâd-ım Vîran bir kûbbe kalsın, âşk-ı yüreğimin ma’bedin/den --Gizem İlker Sus düştü payımıza ey amber kokulu sevdam Kötüydü külli insan Kötüydü her dost bildiğim Yadıma kalan hüsrandan bir öksüzlüktü Ki senden önceden kalan Senden sonra devam edecek olan --Nurettin Önder Solumun kül-î âşk-a inziva dem Terk-i kalbim nâçar ... Âh ferman âman eyle yenim... Suskularıma mı, kurban ettin âşk-ı yâreni ..!? Dilimdeki susku hazân, sol yanına yazdım yazgımı Şimdi geceye üşür avuçlarımın içinde çığlıklı duâlarım Beni bendinden alan akrep!. Yedi/âhlara sırât köprü suâllere bıraktım... Çocukluğumun küflü yüzü ağlarken kederime Nâkuslar inliyor beynimden! --Gizem İlker Her yazdığım mısra acıtır sol yanımı Her çizdiğim resim senin yüzünü yansıtır Ey ru aynım Sen bende ben olmuşsun Sen ağlasan ben hıçkırırım Gülsen şen kahkaha bulaşır yüzümün kıyısına Çaresizim şimdi Sensizlikte çare arayan --Nurettin Önder Âh yüreğimin yangını... Kelâmımı urgân yaptım, astım yaralı cümlelerime Zamanı avuçlarımda sıkıştırıp boğdum parmak uçlarımla Dibine vurdum, sensizliğimin kimsesizliğini sukûtun dil/gizne doladım… Ebâbil kuşları ile taşladım, rêcmlere gelesi yüreğim Lêylimde ki, ahrâzlı yaralara Merhem niyetine, göz yaşımla ıslanan Toprâk sürdüm..!! --Gizem İlker İçimde firari tüm saatler Zaman ilelebet durmuş sensi sanki Hangi aynaya baksan yüzümün yarısında senin hayalin Parmaklarımın izinde teninin kokusu sinmiş sank Sesimin her aksinde senin sesin Rüzgarda dağılan saçlarımın telinde sen… Bilindik bilinmedik duâlarınım her ayininde sen… --Nurettin Önder Âh yâre sökemedim seni göğüs kafesimden Âşk-ı feryâdımı dindiremedim Âh Şehr-i virânım ... Kırık dökük kent-i yüreğim Ayaklarının altında ezilen her cam kırığında saklı bir parçam... Fîrari düşlerim Talân edilen düş/kırık/hayâl acısıyla Kendine kanayan vîran sokak kentim Elinde tuttuğun mutlulukların... Kesilen kordonuyla yaşıt sübyânlar gibi Bilindik duâlara âmin diyorum... Yüreğimin sızlayan boş tarafından Akıttım gözlerimin yâğmurlarını... Dudaklarımdan dökülen son duâyı sana okudum... --Gizem İlker Her yağmurda ağlarım bilirsin Bilirsin masum çocuklar gibi ürkerim kabuslardan Uyandır beni bu korkulu düşlerimden Ru Aynım uyandır Al yüreğimi yüreğine Aşkının derin harında Yanmakla oyalandır Zaman dursun Saatler kırılsın zembereğinden Yelkovan akrebin zehrinde uyusun.. --Nurettin Önder... . Âhh ince sızım... Üşüyorum tir tir âşkının yangın yerinden Yüreğimin kuytusuna bin y/emin âşk-ın Gelişine süremeden yüzümü, yüzünün tav’âfına Gidişini soluyorum kan ağlayışlarıyla...! Gidişinle yıkanır ölü bedenim Kefen beyazlığına bürünen yalnızlığımla Sübhânlı yüreğime geçirdim dişlerimi! Uzun menzillerin rahminde doğurduğum âşkım Yas tutar, kimsesizliğim âşk-ı ! Günün beş vâktinde, sêcde ile âlnım Azrâil’e davete icâbet, diê nidâ eyledim Ak duvâğım, yüzümün kefen nasibiymiş âh yare.! سبحان Allâh Kâ’be’ler hâclen Süphan dağ toprağımın tavâfına gel can.. --Gün gelir, ruhumu teslimiyet verdiğim de Vâsiyetimdir Süphân dağına gömsünler Ñâr-ı Bir nar ağacı diksinler baş ucuma Duâm asılı nâr içinde Sevdalılar dilek tutsun baş/ucum nâr-a Bir Ñâr-ı gül dikin ayak ucuma Sevdalıma bıraktım gül kokular... Âh can gelir/sen Nâr-ına Ört üstüme sevgi/âşk tomurcuklarını Yüzümü vuracağım esmeri gözlerine Sana ılınmış âşk-ı yüreğimin ilhamlarını Ñâr-ı çiçeklerin giz/iz yerinden kokumu damıttım... Yazsınlar mezâr taşıma Bêsmlêle ile بِسْــــــــــــــــــمِ اﷲِالرَّحْمَنِ اارَّحِيم ﻋﺎﺵﻖ (âşk-â) Ñâr-ı felêk... --Gizem İlker |
Sanki aynı edebiyat okulundan takdirname ile mezun olmuş
iki mükemmel kalem. Çok güzel bir şiir okudum. Tebrik
ediyorum selamlarımla.