bir aşk öldürüldü herkes ihbar yemiş kente saklandı
cinayeti martılar gördü ben bir çingenenin lehçesinde uzun metrajlı kederlerimle ağlıyordum gözü dönmüş anılar teker, teker beynimde patlıyor karantina altı duygularıma dağılıyordu
sonra beyin ölümü gerçekleşmiş acımı tütünle otopsi yaptım terkedilmiş limanla sevişen dalgalar rihter ölçeği yalnızlık olduğu vakit tahta masanın üzerinde unutulmuş karalama sevdalara gömdüm kendimi
ardından gecenin sesi duyuldu sus oldu, sessizlik oldu kalabalık bir ayrılık geçti denizden suretinde lacivert bir ihanetin güncesiyle öldürülen aşkın üzerini örttü
hissediyorum aslında gölgeler kimsesizleri topluyor perdeler örtük dizayn edilmiş korkular
rakı kokusuna bulaşmış yüzler öksürükle kusarken geçmişi bir anda hapşıran an itibariyle bitkisel düşler seriliyor kapalı göz ardı tuzlu yağmura
bu geometrik kıyamet kentin matematiksel dağınıklığıyla renksiz fotoğrafları saçıyor kaldırımlara
bir aşk öldürüldü herkes ihbar yemiş kente saklandı
kendimi gömdüğüm karalama sevdaları masanın eski yüzünde bırakıp sokakların duvar hizasında sürgün ettim bütün zaaflarımı
teğet geçen hikayeler var havada gün görmemiş kuytuların çiçekleri solgun gece şarkısını söylüyor
hadi diyorum hadi ey antik gözlü kadınım şu denizin şarapnel sesinden çık üstü başı demli bir baharla kök hücrelerime sarıl durma diyorum çıplak ayaklarında ıslak rehinliğim taş çürümesi aşkla bas çığlığıma her yan hiçlik tacirleriyle dolu çoğul benzetmeli bir çocuk ol güvercin yarası yüreğime elma şekerli bir sevgiyle gel bilirmisin antik gözlüm elma yemek en çok kadına yakışır sen dişlerinde kırmızıgece dinamitlenmiş kentin ak yuvarlarında sakla beni
sabah çok uzak şimdi makyajı akan gök toprağın nemiyle temizleniyor her an başka bir aşk öldürülebilir umutlar yastık altı eflatun dervişler voltada
kent düşük yapmış bütün kelimeleri kıpırtısız anlamlar içinde manasız herşey herkes yok yok kendine haykıran bir asi bir tek sen diyorum bir tek sen antik gözlü kadınım çoktan kırılmış dalı ruhların köklerinde ayin çılgını yitiklik öldü bir aşk işte cinayeti martılar gördü ben bir çingenenin lehçesinde uzun metrajlı kederimle ağlıyordum bir tek sendin iklimsiz yanım ağır telaşlı kıvranıştı yokluğun hadi diyorum sığ hayatların siyah tenhası gece bulanık rüyaların teorisinden sıyrıl pratik gerçeğin ana rahminden doğur beni..
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
BİR AŞK ÖLDÜRÜLDÜ şiirine yorum yap
Okuduğunuz şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
BİR AŞK ÖLDÜRÜLDÜ şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.
Kentin bilinmeyen sokak kapısını araladım. Gecenin en ağır anında zifiri karanlıkta bir çığlık ki kulakları sağır edercesine... Martılar bile suskun. Denizden çıt çıkmıyor. Gözbebeklerinden büyük damlalar ha düştü ha düşecek... Bir aşk belki de aşklar öldürülüyor. İzliyorum. Martılar aşka ben martılara şahit.
Öyle siyah beyaz bir fotoğraf duruyor şu an karşımda... Parmak uçlarımla dokunuyorum. Fotoğraf canlanıyor... Şiirin orta yerinde kalıyor insan.. Şimdi hangi parçasını alsam yetmeyecek biliyorum....
Hissettirdikleriyle mükemmel bir şiir okumanın keyfiyle saygılar sunuyor gönülden kutluyorum..
İzliyorum. Martılar aşka ben martılara şahit.
Öyle siyah beyaz bir fotoğraf duruyor şu an karşımda... Parmak uçlarımla dokunuyorum. Fotoğraf canlanıyor...
Şiirin orta yerinde kalıyor insan.. Şimdi hangi parçasını alsam yetmeyecek biliyorum....
Hissettirdikleriyle mükemmel bir şiir okumanın keyfiyle saygılar sunuyor gönülden kutluyorum..