Âşkın ÖzrüÂh kalbim Hiç kimseyi sevmeyecek kadar kötürümleşti.! Özür diliyorum ben âşk özürlüsüyüm _________________________________ Bilme sevgili Hâlâ tutuşun yüreğim cehennem alevinden Çiseleyen yağmurda bir tufan kopar Sensiz olan her düşte bir figân Şimdi bakışlarımda yeşil bir bahar yorgun Bedenime hapsedilmiş ruhum dünya d’ar Yaşadığım her an, içimden bir şey kopup gider Ve, aynı anlamı arıyorum, anlamı nedir gerçeğin ? Etrafa bir bakıyorum, ins/anlar.. Zaman, mekan dışı boyut ve ben boyut dışı zamanda Sabr ateşi hüzün, bir uyku gecesinde Düşer benim gölgeme, yüreğine bas taş diye Sessiz yüreğimin sokakları Saniyeler nabzımda Ses yok bu vakit Karanlığa boğ/durduklarım Hiç şans tanımıyor Gözlerime iner ağır sisten bir perde Gece Zaten zifir Âhh şu rüzgâr Gölgenin kokusunu getiriyor kollarıma Siyah gece Aynı tuval üzerinde Karanlığın fırça darbeleriyle... Yaşadığım anlardan daha ilerisi yok Hissettiğim Yakarışım getirdiği afallama His-sizliğim ise... ...Çoktan terk edilmiş gerisi Soğuk buzdan taşlar Düşer benim gölgeme Kendimle savaşım ezer beni Güneş doğdu geceden Yaz mıydı gelen? Dur.. Papatyayı özledim ilk defa kar ortasında Birazcık sen vardın onda Kar tanesiden nâr Ve ellerin vardı Kaybettim, ne varsa hâr Kelepçelenmiş acıya üryan ruhum Ölmeden g’ebeyim ölüme Acıların kahr/amanı Dokunmayın ateşten gömlek giydim.! Bazen diyorum ki Hayatın safhasında bir fazlayım Ne zaman ki Umut fidesi yeşerse toprağımın bağında... Yokluk kuraklıkları döner Mezopotamya Çok yoruldum be annem... Yanağıma süzülen yaşlarımdan öp benim Ben idamlığım Suçsuzluğum affedilmez benim.! Ve, sonra "âşk" nedir, diye sordular " âşk mı " dedim "ben özürlüyüm aşkın % 99 özürlüsü bilmem ki âşkı deliler, ölüler bilmez " G&İ |
aşkından sırılsıklam olmuştu gönlüm şimdi kuraklık
yaşadıklarıma baktım kapladığı yer sadece bir raflık
tebrik ederim seni herşeyimken hiç bir şeyim oldun
keşke şu aşk denen çıkmaz sokağa hiç uğramasaydık