VEDAgözlerimde vuslata ermeyen bir aşkın feryadı dudaklarım mühürlü. kayalık bir gönlün yanından geçerken yara alan bir gemiyim her yanımdan sular alıyorum dibe vurmak üzereyim. üstümden tanıdık tanımadık ayaklar koşuşuyor herkes canını kurtarma derdinde en çok da ’’öylesine’’ anılar en ön safta sırasını almış ’’asıl duygularım’’ kaptan ya en son kaçacak ya da bu gemiyle derin sularda boğulacak. bir zamanlar her yanı ağaçlarla kaplı sessiz bir limanda mola vermişken kasırgaya dönüşen ’’hiçlik’’ duyguları kolayca ’’vazgeçilen’’ olmanın sitemiyle birleşince öfkemin rüzgarından kırılan ne kadar dal varsa üstüme üstüme geliyor şimdi. bir veda türküsüdür omuzumda taşıdığım inceden inceye yüreğimi tırmalar nereye bırakacağımı bilememenin azabı kanatır iliklerimi yorgunum çok. dudaklarımda biriktirdiğim ne kadar sevi sözcükleri varsa kırılıp döküldüler avuçlarıma ah ölmeden son kez ’’seni seviyorum’’ diyebilseydim yar/in acem halısı yüreğine gözlerim açık gitmezdi. yapamadığım her şey için bağışla yar bu şiir sana alnına koyamadığım veda busem olsun. Ayvazım DENİZ |
kırılıp döküldüler avuçlarıma
ah ölmeden son kez
’’seni seviyorum’’ diyebilseydim
yar/in acem halısı yüreğine
gözlerim açık gitmezdi.
yapamadığım her şey için bağışla yar
bu şiir sana
alnına koyamadığım veda busem olsun.
Hoş benzetmeler şiire ayrı bir renk vermiş.Kaleminiz hiç susmasın.saygılar efendim,kutladım sizi