Bitmeyen sevdam
Bu sabahta bir tebessüm fırlattı güneş dağların arasından
Bu sabahta gökyüzünün gözleri uykulu, kıpkırmızı Bir ressamın fırçasından fırlamış misali… öyle bir şaheser Tüm kafiyeleri kızıllığında barındırıyor, yazmaya değer Seni hatırlatan güzelliklerle uyandım bu sabahada Yani mesafelere aldanma ben seninle uyandım bu sabahta Sonra iki bardak çay doldurdum sana ve bana İki bardağı da iliştirdim masanın aynı tarafına Sıcak bardaklardan buram buram tüten hasret süzülüyordu odada Kaçıncı uykudaydın bilinmez ama, o an yine sen vardın yanımda Attım kendimi dışarıya ve oradada sen vardın Kurumuş ağaçların dallarında beyaz beyaz açmıştın Önümüzdeki soğuklar henüz bitmemişken, sanırım erken gelen bahara aldandın Zaten huyundur senin, zaten seni yıkan da hep erken kararların Sonra uçsuz bucaksız bir çimen görüyorum Diğer ucu gökyüzüyle birleşene kadar dümdüz Ve maviyle yeşilin birleştiği nokta o kadar güzelki Gel de hatırlama işte şimdi seni Yahut gel de unut yirmidört saatin bir dakikasında Gel de kafiye yapma güzelliğini satırlara Satırlar anlamsız kafiyesiz kalır sonlarında da seni anmasam Sen benim attığım her adımımdasın anla artık, sen benim bitmeyen sevdam… MURAT BÜYÜK, 07.03.2015 21:10 |
Kutluyorum.......
______________________________________________Selamlar