YİTİP GİDEN AŞKIN ERTESİ
Yağdı yağmurlar
Derken dindi ardından o heyula kiri, pası Silip süpürürken yedi düvenin. Mağlup olmuş o tedirginlik Esir almış iken kindar nefsini Engin sürecin soluksuz öfkesi… Akıllara zarar eş güdümlü O nefret yitip giden aşkın ertesi Zamandı oysa hicap edilesi Efkârın biteviye zihniyeti Bir adım ötesi. Gecenin indinde Karanlığın hicvi Ve sıdkı sıyrılmış yitip gitmiş ahenk. Sıra dışı, Yankısı bitimsiz Tüketilesi merhamet Kolu kanadı kırık. Sünepe bir yadsımazlık Çizgisini çoktan aşmış Görünenin ötesinde. Belli ki nihayete erdi Anlamsız seyri Tüm imgelerin Yana yakıla kelimeler can çekişen Tüketilmiş sancılı duygular Yaftalanmış Yordanası bir tutarsızlık Kemirirken bilincin Sahip olduğu o huysuz, muhalif nice düşüngeç, Benlik ile iç içe sıra dışı garip bir üzünç. Kanıksanası efkârın İzdüşümü adeta o sır dolu bilinmezlik Tüm hırçınlığı ile Nöbette her daim. Fazlasıyla mağlup sevi dili Gölgesinde soyut nefretin Uzanırken türevinde karanlığın Devinimi döngünün Hani o isimsiz, yeknesak güfteyi Solurken yerli yersiz. |
Özlem Demirkaya &*.*&