Kurşun geçirmez tablo çığlıklarım
özge/cansız birgünden
-Zorlu bir mücadeleye hazırlarken kendimi Beynime verdiğim komutla başlangıç cümlesine takıldı gözlerim- Bir tek gece yatağımdan sıçrayan kabus hızlıca tavana vurmaya yettirdi gözleri mi İncelerken toparladığım dağılmışlıkları mı Derinliğini bilmediğim bir çukura düşürdüler beni Sarıldım orda yine dağıttıklarıma İkişer metrelik aralıklarla Her "İmdat" diye bağırışımla Sessizliğini keşfettim sesimin sonunda Ya kabul etmeliydim haber alınamayışı mı, ya da sağ kalışımdan umutsuzca vazgeçmeliydim Görünen gökyüzünü kapladı karabulutlar Hayat sandalye mi koyup toprağın ortasına Yüzüme yüzüme vuran salya seslerine eşlik ettim Seçeneğim olmayan cevapları Karanlığa mahkum edip Kısa sürede ölmelerini bekledim Yüreğime konulan cam bölmelerinde Hiç tanımadığım mutluluklar besledim Gözlerimde kurşun geçirmez tabloydu çığlıklarım Görmesini bilene sergiydi Her adımın etkisiyle çökecek gibiydi yerler S’özü şerefsizlere bıraktığım an Yer kaydı ayaklarımdan Öyle ki Doğru tuttuğum ne varsa Gürültüyle kopmuştu dalından Kaskatı kesilişimi "şoka girdi" sanıp Düştüğüm yere beyaz çizgi çektiler İki yöne bakar şekilde çevirdiler yüzümü Bi tarafta kendi hasarımın binlerce katı Diğer tarafta Nefesimin mermere değmeyişinin sorumluları Gözlerimin ağırlaşmaya yok korkusu Tek arzumdur! -Koridorlarımdan tekme tokat geçen kanın Sesleri titremeyenlerin yüzlerine kusması- özge/cansız birgeceyedoğru zєץиєp є¢є єяєи |