Üç kıt’alık şiire gocca kan kırmızı gül,
Geleceği belli ya konacak yorgun bülbül!
Gözüne toz konmasın örtüver üstüne tül,
Kanatlandı şiirle böcekli şair çırak!. 17 ŞUBAT 2015 Sâlı
/

Târih yazacak isek, bize on milyon nüfus bile yeter... yeter ki, O Rûhu taşıyalım... 19.02.2015 Perş.
/

Maç, çepel- çamur geçecek sanıldı amma, yer hascağaz tebuk... 19 ŞUBAT 2015 Gabagmeydani.
/

Havanın niyeti bozuk... esıp savuriy gene... sanki, garagış geliy?...
Sıcaklık 8 derece amma bugün Trabzon’a kar yağarsa şaşmam.
Hiç sarmay bana hava. Neysa Uşaklar, galın sağlıcakla...
hasta olmayın da... zâten moralımız yitık!. 20.02.2015 CUMÂ.
/

Ressamı çoktur Ganita’nın... Yazarı da... Köksal Mesci’den dinleyeceksin Ganita’yı...
Dinlerken ayağının yerden kesildiğini; yere değmediğini sanırsın...
15 Yıl Sarı kart görmemiş centilmen futbolcu: Köksal Mesci...

Kimler yok ki... ah, bir-bir hatırlayabilsem isimlerini ne iyi olurdu.
Tanırım- tanımasına da sor bana bu kim?... adı ne?.
Bizim Neriman’ın bir arkadaşı vardı, kimseyle konuşmazdı... içine kapanmış...
Bir keresinde bir çözüldü bana konuşmaya... profesör ne ki?...

Bir daha da ne karşılaşabildim ne görebildim... Duydum ki, Neriman yasını tutar durur...
O’nun Ganita’sına vahlanır. Şimdi adını araştırıp- ismini bulup buraya yazsam ne iyi olurdu...
Bi’ koşu gezinip geleyim; sakın bir yere ayrılmayın ha.. Aha tez geldim gördünüz mü?...
Adı: Köksal KOÇ. Şurda iki kelime yazayım istedim; iyiniyet insanı nerelere sürüklüyor...
Size yazacağıma, kendim okuyup öğrendim inanır mısınız?... 21 ŞUBAT 2015
/

Eyyy, büyük Türk Atatürk, ne diyorsun; dün başlayıp bugün bitti sanılan işe?...
Rahmed olsun Sizi yetiştirip, kuvvet veren Şehidlik mertebesine gelmiş görüşe. 22 ŞUBAT 2015 Pazar.
/

Yirmidört saat geçti, uğrayanı olmadı,
Gün döndü sular aktı, ziyâretçi kalmadı,
Günlük güneşlik günden iki kelam sunmadı,
Muhtevâ sayfasını, boş bırakan ummadı. 23 ŞUBAT 2015 Pazartesi.
/

Anladım ki; bu sayfalar, ya eczâhâne ya tâtil köyü. 23.02.2015 Pazartesi.
/

Eksik yazmışsınız...
Çok eksik, çok.
Bir milyon mısrâ olmalıydı;
Anlattıklarınız. 23.02.2015
/

Kanımdan Bayrağıma, "Süleyman Şah" hürriyet. 25.02.2015
/

Sayfa, şemsiyeleşti!... lâzım olmayınca hatırlanmayan. 26.02.2015 Perşembe.
/

Trabzon- Ortahisar Belediyesi, Kent Konseyi Kadınlar Komisyonu sloganı: "Trabzon’a Tükürmeyin!(yere)" 26.02.2015
/

İki Üye yetmez... kontenjanım 20 Üye... bir gün önceden ve
saatini bilmek şartı ile özel Salep toplantısının bütün masrafları benden...
Zaten, daha önce de böyle bir tanışma toplantısı düşünüyordum...
Sebebi Sen ol... organizatörlük Senin işin... para işi benim ve kolay iş.

Salepçiye böyle bir toplantı(şair ve yazarlar için) düşünmüş ve sormuştum.
"Özel olarak Salep yaparım" demişti. Tam fırsatı işte...
Bak, yine işim rast gitti... Hadi kolay gele. 27 ŞUBAT 2015 CUMÂ.
/

Çok eski vakitlerde çocuk emziği ya yoktu ya da emzik alacak yer çok uzak idi(köylerden).
Trabzonspor’un adını (menfaati için) kullananlardan hoşlanmıyorum...
Yukarıda bahsettiğim emzik, Trabzonspor için yapıldığına inandığım yeni stadın
bizler için bir emzik görevi gördüğüne(geçici olarak) inanmaktayım!.

Emziğin olmadığı yerde yaşmak tülbentinin köşe kenârına çay kaşığı ağzı büyüklüğünde
lokum konur ve yaşmak uzunca yerinden düğümlenirdi.
Çocuk, yaşmağın(çömber- çember) tamâmını yutamaz ya!.
Millet uyandı Abi... açıkçası bu... stadı yapılana kadar, "he- he, sensin" deyip rey veriyor...
O’nlar da emzikli de biliyorlar; bu işin kandırmaca olduğunu.

Çok kalmadı, "bırakınız yapsınlar- bırakınız etsinler"... "eden, kendine eder!"
Size bir şey daha söyleyeyim: Şu reklâm denen şey var ya, kendi kuyruğu ile beslenen yılana döndü!.
Şirketler, kendi reklâmlarından gelen menfaatle reklâm yapıyorlar... hangi iş olursa olsun?!. Sigorta şirketleri gibi!?.
Sigorta şirketlerini de sigorta eden sigorta şirketleri var?!.

Sırıt Mehmet Abinin(rahmetli) dediği gibi: "Kadir, dünyada, garanti diye bir şey yoktur"
Son söz: Trabzonspor şirket oldu ya, işe biraz da bu cepheden bakmak lâzım.
Sırtınızda hangi şirketlerin reklâmını yapıyorsunuz?..
Milletlerarası mı?. Ben amatörüm Abi...bağışlayın. 27.02.2015
/

Uşaklığımdan beri bilirim; derler ki; Akçaabat, limandır!... niye?...
batı ve kuzeybatıdan gelen havayı ve denizi keser; Yoroz Burnu.
Buradan şu bilgiye ulaşabiliriz; Trabzon’a karakış, ya kuzeyden ya da poyrazdan(Kuzeydoğu) gelir...
Egeden giren bütün olumsuz havalar,
Trabzon yalisina vurana kadar anasi ağlar...
Vakfıkebir tarafı Yoroz öncesi olduğu için, Trabzon çarşısı ile aynı sertlikte olmaz...

Sözün özeti: Anamız ne vakıt ağladi isa, kuzeyden gelenlerle ağladi.
Güneyden gelen toz bulutu bi’ gaç sene önce çamur yağdırmişdi.
Güleceğiniz yok... deyip- güldürebildimse, havalar düzeldi demektir.
Hani bir bayan spiker vardı ya; hava durumu sunucusu, kibar hanımefendi:
"Havalar nasıl olursa- olsun; Sizin havanız güzel olsun". 14 ŞUBAT 2015 Cumartesi.
/

Alınırsa Ata sözü,
Elbet sönmez ocak közü,
Muhacır’ın gönül gözü,
Elbet derip- süzenin var. 27.02.2015
/

İhtiyarlar hep geçmişi anlatır övünürler ya
bizim stadda kapalı tribün tereğine- üstüne dizdiğimiz kupa resimleri çok soldu!..
Yenilerini çizip assak, maç sırasında futbolcuların gözü alır da belki şevke gelir- iyi oynarlar...
Eski kâğıt paraya benziyorlar...
Mâlumdur; doğada solmayan mâvi yoktur. 28.02.2015
…

kadiryeter Kadir Yeter. 02 MART 2015 Pazartesi. TRABZON.

Fotoğraf bilgisi:
Trabzon Sanat Okulu(Endüstri Meslek Lisesi-2015)