Eskisi- yenisi, krom-nikel, paslısı,
Elbiseye, duruş- şekil vericisi,
Kumaşın;
yalan kolacısı, zayıf aşçısı!
Manken ütü, döküm pres, el ütüsüne...
Eliyle, butonla, ayakta emek,
Oturup- ütülemek, bir hayal demek,
Kimisi pek sevmez; ütüyü sürmek,
Her eve, herkese, ütü pek- gerek!..
Dokunduğu günden, ütünün
dostu,
Biçilir- ilinir, ezilir postu!
Usta uğraşının, güzellik kastı,
Ütüler; her ferde, herkese destek!..
Kömürlüden aldık, bugüne geldik,
Çıkan her modeli, aldık- denedik,
Benimsenen, henüz- gelişmiş değil,
Engelişmişini biz, hiç denemedik...
Ütü, bakış ile yürürse bir gün,
Kumaşlar, ütüsüz giyilir o gün!
Kâğıt kumaşlarla, kullan- at gerçek,
Bir
zaman gelecek, o’da gidecek!..
Kadir’e; ütüden, sorarsan- yandın!
Bitmeyen şiirde, bütünleşecek,
Hayâta başladı, henüz küçücek,
Belki, ellinci yıl ütüleyecek!..
Ütü, zerâfetin tam anahtarı,
Silinir- yapılır, güzellik kârı,
Ütüyle uğraşan, her sanatkârı,
Salâm-
sevgiyle an, unutmamalı...
Ekmeğim geliyor, hergün ütüden,
İpekten- yünlüden- keten- kütlü’den,
Hayâtın aşını, pişiren düzen,
Ütüye ömür veren, ütücüyüm ben.
Kadir Yeter. TRABZON.