Barış olur mu?...Şiirin hikayesini görmek için tıklayın DEVLETİN PKK ile başlatılan barış müzakereleri sonucunda silahların bırakılması için anlaşmaya varılan ortak metnin açıklanmasına kadar giden süreçin, bozularak tekrar bu durumun savaş ve hendek politikasına dönüşmesi üzerine Yüksekovada bir fotoğraf karesine atfen yazılmıştır...
Ey şehir söyle bana bu akşam neyin var
neden amansız düşündürüyorsun beni bu korku bu telaş bu içimdeki isyan niye gözlerim açıkken şu gördüğüm rüya neden Söyle bana bu ne sızıdır kemiklerime düşen sana baktıkça ağrılar giriyor yüreğime sonra ağlamanın iniltisini duyuyor kulaklarım duydukça ağır bir uğultuya dönüşüyor seslerin Nedir bu halın kırk üç yıllık tanığındım bir gecede yabancin oldum hadi söyle bana ne alıp veremediğin var benle kırk üç yıldır beraber güldük ağladık beraber yaşadık yeri geldi yandık seninle beraberce yinede bu kadar yabancı olmamıştık seninle Soğuk bir hava var dışarda mevsim kış evlerin tutuşan soba bacalarından yükselen kirli bir duman yakıyor genzimi ağır bir kömür kokusu yoksa barut kokusumu bu solumak istediğim havan Yaralı öfkeli küsmüş korkmuş bıkmış hayattan vazgeçmiş bir halini görüyorum dur diyor bana bu halin dur sende kimsin sahibim değilsin ki sen bekle bekle bahar gelsin diyorsun bana sonra bakalım o zaman yerini sevinç fotoğraflarına bırakır mı bu hüzün dolu kırk üç senenin hüsran dolu kareleri yoksa yeni baştan mı saracak yurtsuzların filmi ... Faruk Fahrettin ÖZCANAN YirmisekizŞubatİkibinonbeşYüksekova #ffokitap |