RÜZGAR DÜŞERKEN
Aktı gitti gözümden kazara varlığın
yok saydım defalarca, kusura bakma Bilerek oldu .../ rüzgar düşerken göğün b/dudağından her yaprağı oynatıyor yerinden bir defa eğreti bir gençlikle son doğruluş belki de sabahın kemiklerinde gece ağrısı dönüyor çıktığı son seferden yakında düşecek diline ikinci cemrenin acısı besleme martılar, suçlamadım sizi hiç üstümde dönüşünüzden ne zaman soğusa sizde ısıttım düşlerimi ayaz çekiyor içim, üşüsem ne çıkar ala ağız bir sabahın göğsünde ... ağartı faslı gelir geçer bir vakit aydınlık demlenir üstümde temizlerim dünyaya batmış ellerimi rüzgar düşerken göğün dudağından cebime soluklanıyor titrek ellerim amelim sevmek, kötülük neresinde bunun g/örüldüğüm ilmek sökülecek elbet yama tutmayacak söylediğim hiç bir şarkı, farkındayım yine mırıldanmak alı koymuyor beni cavlak bir kedi kadar çaresiz ve güvensizim kendime zaten, gidene de güvenmezdim sırtını gördüğümden beri ... rüzgar düşerken göğün dudağından kendimi önüme doğrar, çıkarım içimden son bir defa dokunun kopmadan kendimden arkını açınca gözlerim her yan zıvık ölüm yaşasam heves yok belli ki son günüm ... belli ki uzayacağım kemiklerimin atlasından az sonra kim görecek eğreti iki gözden başka biraz evelik, biraz çam kozalağı, biraz susku dıvrak bir sin gerek bana güneşe nazır rüzgar düşerken göğün dudağından yolculuk için bütün günahlarım hazır hadi tutun yarı ölü ellerimden hazırım can çekişmeye , içim kıpır kıpır şimdiden ... Gülşah Gayret Tekirdağ _ |