23 Şubat 1993, Babam, 3 Mart 2007 Annem, 9 Mart 2008 Eşim... Gittiler...
Gittiniz… Yine kar yağdı… Hatırlayacaksınız biliyorum hani ikinci kez zatürree olmuştum seni hastaneye yetiştireceğim diye aslına bakarsan ben hiç mi hiç hatırlamak istemiyorum çünkü seni kaybetmek korkusu, ellerini bir daha tutamamak gözlerinden öpememek, kokunu içime çekememek korkusunu hiç hatırlamak İstemiyorum hiç…
“korkunun ecele faydası yok” diyordunuz biliyorum doğru söylüyordunuz ama ben korkuyordum işte şimdi de öyle gene korkuyorum hatta ıstıraplar içindeyim üşüyorsun-üşüyorsunuz diye Isıtabilsem keşke sizi ellerinizi avuçlarıma alabilsem, sarılabilsem sımsıkı ikinize de attığınız her adımda elimdeki hırkalarınızı atabilsem omzunuza… Gittiniz….
ne kadar güçlüydüm oysa siz varken dünyaya meydan okuyordum umurumda değildi Kimin ne söylediği akşam eve döndüğümde dopdoluydu, bir telaş mutfağa koşar senin en sevdiğin şeyleri hazırlardım birkaç dakika içinde annemle birlikte yolumu gözler belki de özlerdiniz kim bilir…
ben ikinizi de mutlu etmek için çırpınır dururdum Hatta iş yerime yakın marketlerden alış-veriş yapıp eve taşırken Epeyce kas bile yapmıştı kollarım…
gülümsediğini görür gibiyim serçeler ne zamandan beri kas yapıyor diyorsun serçe kadar canın var, atma diyorsun İnanmazsan inanma….
yine saçmaladım değil mi, bakma sen söylediklerime saçmalamak iyidir bazen yani insanların en doğru konuştukları an aslında saçmaladıkları anlardır…
ben nasıl mıyım…? idare ediyoruz işte bildiğinden farklı bir şey yok, emekli olmadım çalışıyorum hala, neden bu kadar uzattın dersen inan onu da bilmiyorum çocuklarla birlikte yaşayıp gidiyoruz anlayacağın…
şikâyetlerimiz de oluyor elbet ara sıra ben en çok sana ve anneme kızıyorum yarım bıraktınız, yalnız bıraktınız diye biliyorum olağanüstülükler dışında bir gidenler bir de kalanlar olduğunu biliyorum da ne bileyim bazen katlanmak epey zor geliyor insana…
en çok neyi özledim biliyor musun? sen daha başlamadan tabağından çorba aşırmayı benim görmediğimi sanıp, salatana tuz atmaya çalışmanı turşu kavanozuna hücuma geçtiğin o çocuksu hallerini özledim...
yine yaklaştı gittiğiniz gün… o zaman belki bu kadar güç bulamam kendimde belki konuşamam, her şeyi anlatamam belki… şimdi de farklı değil ya…
kim tutuyor ellerinizden bilmiyorum yanaklarınızdan kim öpüyor kim okşuyor saçlarınızı… bizi, sensiz, bizi sizsiz bırakıp gittiniz ya…. başınız göğe erdi mi…?
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Gittiniz şiirine yorum yap
Okuduğunuz şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
Gittiniz şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.
MERHABALAR GÖNÜL DOSTU İNSAN ; YÜREK YARANIZ YÜREĞİMİ SIZLATTI YİNE..YAŞLILIĞIN AYAK İZLERİ OLSA GEREK ARTIK DAHA ÇOK ETKİLENİR OLDUM..ALLAH GİTTİKLERİ YERDEN UTANDIRMASIN..YARADAN SİZE VE YAVRULARINIZA SAĞLIKLI ÖMÜR VERSİN.. GÜZEL VEDE ANLAM YÜKLU BİR DUYGU PAYLAŞIMIYDI.. YÜREĞİNİZ VEDE KALEMİNİZ DERT GÖRMESİN KUTLUYORUM EMEĞİNİZİ.. SELAM VE SAYGIMLA.
Bu şiir değil bu giden canlara sohbet ve dertleşme Onlarsız hayatın ne kadar zor ne kadar anlamsız ve acı olduğunun dertleşmesi ama içten samimi ve gerçek Hsyat bu hepimizin başında katlanmaya ve yaşamaya çabalamak bizimki Derdin derdim acın acım sabitler benim canım bacım Allah sevdiği kullarını böyle şımarmış hoşça kal sevgiler
Bütün canlar bir gün çekip gider de geride bıraktıkları acıları kalır. Gidenlerimizi hatırlatan ve onları bir kez daha anma şansını veren dost kaleme teşekkür ediyorum.