Çürüyen Hayaller
Ki b/izdik ç/ürüyen hayallerimizle
Kırk örgü renkli fanilalara sarılı Toz toprak b/elenmiş yüz sürmekten Cansız bedenlerde asla uyanmayan Dur deli kalem s(k)usturma dilleri Kutsayacağım var yürekleri susuz şiirle Çatlak dudaktan sızınca adabıyla kan Gözleri kör bakmaktan mil çekilemeden Ve umut bizim diye haykırandı analarımız Analar ki kahrı eziyetimizi hep çekendi Çok içerim ben görünen görünmeyeniyle Anlamaz kimse ne içtiğimi Kimi alkol, yalnızlık, aşk acısı sanırken Bir b/akmışsın bitmişim kendi içimde sessizce Kahverengi hayaller kırklı yılları yeşerttiğinde Ki kırık plak gibi hep sandalyede sabahlardım Gecelerini sıcak yerde ser hoşça karartana inat Geleceği aydınlatmak için kar altındayım soluğumla Sen isimsiz, kimliksiz ben bilinçsiz onlar b/izlersiz Şimdi sayemizde yetim kaldı dili lâl suskun şair Hem de kırık şiirle kimsesiz devri deli âlemde Küfür’ü Can Yücel’den devraldım aziz’im Sazım çomağım bozuk düzene Abdal’ca, Umuduma Üç Fidan diktim yürürken güneşe, Eşi emsali olmayan karanlığa okkalı bir gülüşle |
Sazım çomağım bozuk düzene Abdal’ca,
Umuduma Üç Fidan diktim yürürken güneşe,
Eşi emsali olmayan karanlığa okkalı bir gülüşle
Çok güzel.
Ancak küfür Can Yücel'in dizelerinde çok farklı duruyor,ayrı bir tadı var,Neyzen Tevfik'i de unutmamak gerek.
Saygılar...