20
Yorum
22
Beğeni
5,0
Puan
4301
Okunma
Mevsim takvimlerde kış , aylardan şubat
Şubatın on altısı yani
Bu sene gene hatırladık be babacığım seni
Daha dün gibi duruyor hatıran ve hayalin
Unutmak ne mümkün..
Elde değil , unutulmuyor ki
Rakamların hiç önemi yok artık
Yokluğunun bu kadar kıymetleneceğini
Varlığında bilememiştik doğrusu
Hatta her birimizin hayatını bu kadar etkileyeceğini de
Elbette yoktan var olduysa
Var olanda yok olacak doğası gereği
Demem o ki yani
Yok olurken beklenmedik bir hayat
Gün yine doğuyor
Gül yine açıyor biten bir ömre inat
Kimse değiştiremiyor bu kanunu
O kanun ki tanrı buyruğu
Yaratandan başka kimseden emir almıyor tabiat
Doğru olan da bu elbet
Aslında hüznümüz ve de üzüntümüz
Ne biten bir güne
Nede zamansız biten bir ömrün acısına
Yani demem o ki;
İnsanoğlunun çaresizliğine
Başlamadan biten bir hayata
Ve henüz yaşanmamış nice umudun sancısına
Daha çok da
Mutluluğu henüz tatmamış bir sevdaya öykünürüz
Yani bu manada
Hani deseler de ;
“acı patlıcanı kırağı çalmaz..” diye
Yok yok vallahi
Hiçte öyle değilmiş madalyonun diğer yüzü
Yaşananları görüyor da insan
Acı patlıcanı da ,
Henüz açmakta olan tatlı canı da
Öyle bir çalıyor ki zaman denen cadı
Ne sevgisi kalıyor vefasızın
Nede sevgisinin o doyulmaz tadı
Hani zemheride dona çekmiş ayaz misali
Bir varmış bir yokmuş olurken yaşananlar
Sabahın seherinde gün görmüş kırağı sanki
Ecel denen murat öyle bir alıyor ki
Ateş düştüğü yeri
Ama acısı her yeri yakıyor inan
Sen istediğin kadar saçını başını yol
İstediğin kadar feryadı figan eyle
“ Ecel gelmiş can mı dayanır..” misali
Anlayacağın Azrail in akrabası olmuyor yani
Öyle ki umurunda değil sevdiğin, sevildiğin
Ne soruyor kimi kimsesi var mı
Ne bakıyor alınan can kız mı oğlan mı
Camide o son dua yeri musalla taşına
Ve bakmadan genç ihtiyar yaşına
Ağıt ve acı içinde koyuyorlar da bedeni
Hani soruyor ya hoca efendi;
“Hakkınızı helal ediyor musunuz mevtaya..”
Adet üzere el cevap
Helal olsun…helal olsun..
Sonra omuzlarda salaca
Tutuluyor kabristan yolu tüm sevenlerce
Kabristanda taze toprak bir mezar
Mezarın etrafı ana baba eş dostla dolar
Baş ucuna dikiliyor da bir taş
Günah ve sevaplarıyla baş başa
Bırakıp dönüyor tüm sevenler
Dönüyor oğul kız, bacı kardeş
Alıyor ve vermiyor üstelik
Aldıklarını o kara toprak denen höllük
Saçını başını yolman
Yanman yakılman nafile
Ne giden geri geliyor bunca yıl
Nede gelen direniyor gitmemek için ölüme
KAŞİF KANİ ERTÜRK
5.0
100% (23)