Can yakan masallar ölümün iki dudağının ucunda ayrılıkla eş değersırf sana inat olsun diye bu gün bulutlara siyah giydireceğim yas tutacak annemin duaları diye fısıldadı martılar adım adım ölüme giden aşk için bulutların hüzün yaşlarını annemin yemeni ucu silecek son kez kızı için ağlayacak yaşlı bir kadın kırkını çoktan aşan kızı için dökecek yaşları adım adım ölüme giden aşk için yas tutacak bildiği tüm dualar kırk gün kırk gece süren masalsı bir hayatın kahramanlarıydı onlar masal gibi başlayan ölümün iki dudağının arasındaydı hükmü erken inen ecelin giyotinin de ölüm iki dudağının ucunda ayrılıkla eş değer gazeller kundaklayacak eylül sarısını ağaran saçlarına kına yakacak sürrealist zaman ve ben sırf sana inat olsun diye martıları sileceğim bir avuç deniz dökümlü tablodan özgürlüğün kanadı kırık kuşları can yakan masallar fısıldayacak uykusuz gecelerinde yemeni ucuna atılan düğümlere aşkı gizleyeceğim yazacağım ellerinin solgun kınasına seni ve sonra çiçekler kıskanacak bahardan dökülecekler her masalın sonuna çizeceğim mutlu simaları göz kırpacak umudun imgeleri ardından el falına çizeceğim çingene düşlü zamanları yağmurlar ıslatacağım nisanın dudağından dökülen sırf sana inat olsun diye geceyi boyayacağım şeker pembesine can yakan masallar kıskanacak ve biz kendi masalımızı yazacağız Mahmudiye Düzkaya |