bir ikindi vakti zaman ayçiçeklerinin öpüşmesi gün batımına ellerin bir özgürlük sembolü gözlerimde ve dudakların nasıl da teğet geçiyor dudaklarımı
küllerin savrulduğu bir asırdan başka bir boyuta savrulmak kadar amansız saatin tik takları ve prizden çekilmiş bir ömrün fişin ucundaki hırıltılı son nefesiyim solurken uzaklardan sana olan aşkımı
şu anda, şimdi deli bir şiiri öpüp koyuyorum avuçlarına bir balıkçı teknesinin suyun üzerinde yarattığı anafora düşüyor çılgın gülüşlerim
sen ki ihtimal, bir fincan kahvenin buğusunda yahut bir eylemin ayak seslerinde yudumluyorsun gözlerimi yaşamak sevdiğiyle onurludur insanın biliyorsun biliyorum sevdiğim
her gün balkonumdaki saksıya bir yenisini dikerken direncin rengarenk tohumlarıyla uçurumların ucundan sarkıtıyorum saçlarımı rüzgarlara
şimdi git sonra gel dediğim fikrimin nicesine kibrit çakıyorum aklımın kuytu ormanlarında ve anıza bırakıyorum yüreğimdekileri tekrar büyüsün diye her defasında
sargısı olmuyor bazı yaraların işte öyle açık kalması gerekiyor kuruyup kabuk tutması ve terk edince kabuğu yarasını yeni bir yara açılsın diye can evinde
uçuk bir mavilik tenimdeki toz mavi bir gök gibi dökülüyor yanaklarına n’olur bana öyle buz mavisi gibi bakma!
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Buz Mavisi şiirine yorum yap
Okuduğunuz şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
Buz Mavisi şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.