Dağlar Ki Biziz-güz say başımdaki çileyi- ta ki biner gümüş kırı atına sürer doludizgin ay ışığına geceden kışlar biter vurur dağlara korkun mu utancın mı namusun mu aldatmaca mı sevda mı oyun mu yüreğin uyansın mı uyusun mu durur dağlara senin hangi bakışın diri kılabilir benim bal renginde ölmüş bakmayışımı ya da benim yeşilde hangi çılgın varoluşum senin hoşça kalınmışını getirebilir geri bakar dağlara uzak yıldızlardan birinde gizli sanır avucunun içi gibi burnunun dibi gibi yakını görür dağları ben kimim sen kimsin sevda kim ben gizim sen gizsin sevda kim ben mi seni sen mi beni kendimizi mi kandık mı kandırıldık mı kanmak mı istedik sevdik mi sevdirildik mi sevmek mi istedik sorar dağlara gözleri buluttur yağmaya hazır gamzeleri güneştir doğmaya hazır uzanmış baharın memelerine sevdalı sütünü sağmaya hazır duyar dağları ışıkta belireni gördüğüdür gözümüzün karanlıkta kaybolanı göremediği anlar dağları yalnızlığı anladığında ay ışığında geceden bulvar eşkıyalığı korku dinler dağları kuşlar döner bir acı baharın başlangıcında kanatlarında umut tüyleri kuşlar tüner bir ıssız akşamın alacakaranlığına kanatları mahşer yeri hâlâ kış uykusudur hükmeden donuk kanına ölü toprağı üzerindeki zehir-zıkkım bir suskunluktur endişeli bir bekleyiş sanki hiç beliremeyecek bir belirsizlik delilik bir sessizlik çöreklenir evran bir yılan gibi davetsiz dingin yüreğin morluğuna kışların bitmesi de kuşların dönmesi de oldukça eski ve dokunaklı bir türküdür ve var gibi yok/ yok gibi var geleceksizlik ağustoslu sevecenlik şubatlı hüzün olur ağlar dağlara ağlayamadığını dağların dağlar ki biziz dağlar gibi sevdalarda kendisinden mağrur gölgesi sarp ve ulaşılmaz dağlar ki biziz başı dumanlı kendi göklerimizde puslu ve ürkütücü kendi esrarımızla biziz dudaklarımızla çekici öpülemez öpemez öpüşmek isterken de biziz ellerimizle tutuşamayan el ele biziz oynarken kendimizi yan yana uzak inanması zor gibi kolay kendini oynar gibi oynayamamak biz ki insanız dağlar gibi yüreğiz dağlar gibi kapıları açılamamış saklı-gizli kendi heybetimizde biz ki insanız dağlar gibi dostluklarda derin uykularda gibi rahat ve emin şefkat gibi sabırlı hoşgörü gibi verici sevişir gibi sıcak bakışırken biz ki insanız dağlar ki biziz dağlar gibi acılarda kucaklaşacak doğum sancılarında buluşan sevdaların eşiğinde.. MGA |