ŞİİRZOFREN EZGİMasamda marstan bir kaktüs camdan bir bıçak- kutuplarda ben penguenken suyun ve toprağın ve bir kalbin tortusunda Rosey gülümserken, solfejine gecenin, ağlayan mavi tüylü kuşlarla bilinmedik bir dilde konuşuyor Aragon eyyyyyyyy şiirin altın yeleli tanrıçası, yüzümü gamzesiyle emziren Gözlerimde Amog bir parçalanma gecenin yırtılan yerinden gel artık ki o kuşatma enngelli bir ricatla hep yeniden vurulan en yıkılmayan bir yanımdan tut ağzının kıyısından öperken Helen göğün bütün mavilerini yıkayalım bu bahar rüzgar benden yağmur sen Kuşatmalarda kuşatılır her kapı dışardan açılır neyi anlatır öğrenemedim aşkı firak ayrılıklar- geçelim bunları... sevmek bir döngüdür kendi rahlesinde ve başladığın yerde biter tüm yolculuklar Ben hiç kimseyi sevmedim Aslı’n da / burda ironi yaptım/ massalla zamanı toplayıp kardan kadın yaparken buz kesiği ritüel üşüdüm gülümse Her cümlede dinamit yarası var her kelime biraz paranoyak bu akşam bin pro mil eksi bir göç lan bir soyut intihar da ne hadi ya bu mu orotoryo gölgelerle sevişirken Ben eskiden son eskiyken bir şiirde yengeç kırıkları toplarken her hangi bir kadın deşifre oldu kesilen şah damardı sanırım deniz atlarının köpüren yelesinden çıkıp gelen o masal kadın düş bu ya yok öğe yok öyle biri... CC_ Acehen |