Gittiği zaman
Yine akşam oluyor, yine hicran ateşi
Aklım takıldı kaldı, akıp gittiği zaman. Koparıp sunamadım, ellerine güneşi Gök kubbe yere indi, yakıp gittiği zaman. Boz bulanık sel vardı, o giderken duruldu Martılar yere indi, sanki hepsi vuruldu Aşka sevdaya dair, ne sualler soruldu Mahşer günü gibiydi, bakıp gittiği zaman. Varmak için menzile, hep aşıldı yokuşlar Yürürken aydınlığa, elimden tuttu kuşlar Gidenin ardı sıra, öne eğildi başlar Gökte şimşek gibiydi, çakıp gittiği zaman. Giderken biliyorum, gönlü haykırdı durdu Son kez dönüp bakarken, yeniden beni vurdu Vuslatın saatini, öbür dünyaya kurdu Gül gibiydi, boynunu, büküp gittiği zaman. *Ahmet Moran* |