içeride bir sesle uyandı gece duyuma sarıldı gel dedi
ayaklarımı aldığım gibi yol tutmaya kalkıştım halbuki zaman kısık dışarıda ağır zemheri kanaması
sardunya çoktan alışmış yerine kitaplar dolaba tıkış, tıkış dolu dağınığım kendimden başka herşey yerli yerinde gitmeliyim
takvimin yaprağını koparıp çayı üzerine koymuştum pencereyi yarılayıp valize boşluklarımı doldurdum dolu yanlarım artık sebepsiz
gitmeliyim bir film başladı şimdi seyredersem olmaz sonunu merak ederim dönüp, dönüp ardıma keşke der beni deli ederim boşverdim seyretmemeli çayı demleyeli az oldu tütün aç karnına iğrenç yinede zıkkımlanıyorum şizofren bir vakit acı ağzımda küfürler lezzetli
sesi yine duydum..gel.. gitmek için çıldırıyorum herşey dolanbaçlı bakıyor bana düz gördüğüm bir tek kapı var onada varmayı beceremiyorum çay içmeliyim beynim kıtlıkta demin boğazımdan geçmesiyle aklım gelir ben giderim belki..
üşümüş çiçekler onlarda kimsesiz kalacak oda kendi aleminde saksı masa kalemler küllük hepsi serseri hepsi başı bozuk bir tek çiçekler hanım hanımcık üzerlerine titriyorum ama götüremem olmaz ve gitmeliyim ses yine anons yaptı gel gelmek için gelinmez dedim dur toparlanayım duygularım yüreğim aklım her yerde birşey unutmadan yola çıkmalıyım gelirken ardımda hüzün olmasın hiçbirşey kırılmasın
barıştığım duvarlada vedaşlamam gerek gerçi rutubetle hala küsüm uyduruk lekelerle moralimi bozuyor birde kokusu hiç hoş değil çiçeklerin özünü kıskanıyor birde karantina altında acılar var onları çöpe atsam olur mu ya gidip başkalarına zarar verirlerse biliyorum hepside bulaşıcı ulan kalsınlar öylece benden sonra gelen düşünsün gitmeliyim..
of saat gecenin bozgunu halbuki gündüzdü demin heryer siyahlaştı bir tek ay parlıyor yoksa o ay değil mi noldu herşey karıştı zamanı bilmiyorum gitmeliyim belki..
hadi son kez söylüyorum dedi gel.. geliyorum hiçbirşey alma dedi herşeyi bıraktım birdenbire gel dedi üstündekileri çıkar öyle gel dedim utanırım sen gel utanma kimse bilmiyor geleceğini görmeyecekler sen birazdan gittiğini bilmeyeceksin gitmek geride kalacak gelmek artık yok sen yoksun gel başladı geliyorsun geldiğini bilmiyorsun herkes sonra öğrencek gitti diyecekler zaman geçecek bahsedecekler zaman geçecek anacaklar bazen zaman geçecek unutulacaksın üzülme sen bilmeyeceksin gel...!
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
SUS ZAMANI şiirine yorum yap
Okuduğunuz şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
SUS ZAMANI şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.
sus zamanı ..şimdi aşkın en ücra kentindeyim..ve gittin an gibi suskun ve benim bittiğim an gibi..yorgunum ..gelll.. içli ve duygusal çok yakışıyor sana..demişmiydim... sevgiler..
sardunyalar gece bozgunları ve hatıralar eskimiş bir yağmurda yürüyorduk derinlere...yağmurlu ikindilerde çiçeklerle dolu bir sevgi dünyası
ayrılık çiçeği sus dedik ...güneş yine siyah rutubet duvarlarında şiirimi simsiyah kömür kalemle kara kalem resim haline getirdim sen gel
s/us ve şiirdeyiz pencereme dönük bir yaz senfonisi kıştan soyutlanmış da sen gel yine sevgime sevgime
çok güzeldi şiiriniz sonuna doğru doluşan mantık dizgeleri ise daha da anlamlı kutluyorum şair ...bir-inci şiirinizi