DÜŞÜNSEL
İstila edilmiş göz bebeklerinden
akarken tuzlu göz yaşı Üşür kentler sabır kuşlarının tünediği avuçlarımda ve Soluğumun buğusuyla ısıttığım ıslak saçlı gecelerin Kursağında biriktirdiğim yalnızlık cennetinden Kovulurken suretin Islak bir yaprak olup düşüyorum Daha goncadayken gidişin mütemâdiyen Yorgun ,ölgün suskunluklarında unutturdum sesini ve sonra Cümleler uyuklardı güne düşen karanlıkta Ve bir titreme tutuyor tarihle yaşıt kadim düşlerimi Adem’den kalma çok sesli bir suskunluğun ortasında Göğsümden koparıp sevdayı , Kuşanıyorum katre katre yalnızlığı, Avuclarımda büyüyor acı, Aramızda üç duvar doğmayan güneş Merhametin yankısı düşerken son sözlerine, Yagsız bir urgan dolanıyor boğazıma Ve sonra ansızın yığılıyorum toprağa kesik kesik Sesler duyuyorum bu çağ yangınında Cenneti düşleyen ben cinnetin dehlizlerinde dolanıyorum |