Aheste
Çocukluğumun arka bahçesiydi hüzün,
yalınayak koşardı hayallerim eskiyen yüzünde zamanın, zamansız çocukluğuydu, büyümezdi önce diz kapaklarımda açılan yaraları sevdim, sonra karanlık bir dehlizde unuttum sesimi,ve büyüdükçe ufalandı çocukluğum hiçbir renk örtemezdi artık saçlarıma düşen ilk akı… kundakladığım yorgunlukları taşıyorum şimdilerde döşümde gün gün eksilen nefesimin kifayetimidir, kirlenmiş günce, kirlenmiş inançlar, benliği darmadağın olmuş sol cebimde unuttuğum umudum artık artık diyorum bildiğim ne varsa, savur gün bakışlı çocuk yüreklere… savur aynadaki yalnızlık girdabına durgun sular vururken yaşamın kıyısına merdiven altlarında biriken öfkeye tutunurken, bir kuşun mahrur bakışlarına tutuştur bütün küfürlerini ,tarihi yargılayan ağıtlarını Abdil Işık |