Beni af et anne...!
Biliyormusun anne,
Sana verdiğim sözü yine tutmadım, Hayalet aklım,gene hatırladı onu, Dün camına bakarak geçtim, Perdeleri gene kapalıydı. Nasıl tutmuş kalbi kör gene, Cama çıkmadı,bana gelmedi anne, O an belim büküldü, Dizlerim dayanmadı,taşıyamadı omuzumdaki dert yükünü, İçim gene dağlandı, Ciğerim kan damlattı, Takatim kalmadı anne. Takattim kalmadı anne, Kalbim ağırıyor kalbim, Sızım,sızım,sızlıyor yüreğim, Bedenim üşüyor,bedenim, Yürek sokağım çok dar anne.. Üstelik acım sığmıyor hicran kaldırımlarına. Onsuz dar ağacında asılı bir mahkum gibiyim. Bu kalp onu unutmuyor, Kalbim onu unutmuyor anne, Ondan ayrı nefessizim,nefessiz, Felçli bir hasta gibi çaresizim,çaresiz. Mezarı hazır, Taze bir ölü gibi, Duygusuz,hissiz ve ruhsuzum anne... Her gece rüyalarım giriyor, Uyandığımda...! Bir bedevi gibi kala,kalıyorum ayrılık Çölü’nde. Hayalet aklımdaki binlerce soru ile, Sonrası..! Kâbuslarla boğuşuyorum zifir karanlıkta. Bende ayrı..! Yalın ayak koşuyor hayalim dikenli tarlada. Küllerimi savuruyor iblis her gece. Yalan imtiyazlarıy/la.anne. Son yolcu gibiyim, Sevda Sokağı’ndaki otobüs durağında, Ayakta bile yer bulamayan, Son yolcu gibi anne. Dün gece gene o rüyayı gördüm. Hane o rüya var ya hiç bitmeyen, Hane beni bir taş ocağı gibi,kökünden dinamitleyen, Hane bir yük treni gibi üzerimden geçen, Her gece beni kan ter içinde uyandıran, O rüya. Dizelerimdeki efkar ve keder sığmıyor sayfalara. Artık hiç bir şey ısıtmıyor içimi. Belkide his etmiyorum hiç bir şeyi... Söz konusu o soysuz-sa. Verdiğim hiç bir sözü tutamam. Sözümü tutmadığım için. Beni afet annee.. Mehmet Kılıçel |