Naz süzülür hüsnünden çayımın başı döner.
İncelir düşünceler ince belli içinde.
Efsaneler söylenir gamzenle güneş söner.
Eşin menendin yoktur ne maçinde ne çinde.
Gül yaprağında desen yüreğimdeki hüzün.
Bidayeti gülüşün bitmeyen öykümüzün.


Gül süzülür hüsnüne hüsnün gül misal olur.
Zarafet sana dair emsalsiz bir hikaye.
Kara çay ikliminde şiire bir hâl olur.
Senin tebessümündür her dizedeki gaye.
Gül yaprağında desen yüreğimdeki hüzün.
Bidayeti gülüşün bitmeyen öykümüzün.


Erguvanlar düş görür ayanlarında sensin.
Çayımın buğusunda ıtırından nice iz.
Sinemize işlenmiş aşk iksirli desensin.
Gamzen ve dudakların çay toyumuza çeyiz.
Gül yaprağında desen yüreğimdeki hüzün.
Bidayeti gülüşün bitmeyen öykümüzün.


Sükutumun Leyla’sı hüznümün mihracesi.
İnceliğin imgesi zarafet ehli tek gül.
Bitimsiz hikayemin billur tenli ecesi.
Sırmalara ilhamdır alnına düşen kakül.
Gül yaprağında desen yüreğimdeki hüzün.
Bidayeti gülüşün bitmeyen öykümüzün.


Hüznümün arifesi meserretin ilk demi.
Çayımın berraklığı senden kalan yadigar.
Acı çay usaresi dudağımın tek emi.
Seni arar hayalim harflerle diyar diyar.
Gül yaprağında desen yüreğimdeki hüzün.
Bidayeti gülüşün bitmeyen öykümüzün.
Ankara, 28.01.2015 İ.K