BAHAR KESİĞİ
BAHAR KESİĞİ BİR SEVDA
Ahraz çığlıklarla adımlarken Ankara sokaklarını, yeknesak ihanetler gelir aklıma! Ve ellisinden sonra düş kurarım sana dair. Ah keşke yaşasaydı diyerek. Sonra bahar kesiği sevdalar çöreklenir içime! Ardıma bakmadan ilerlerim. Atatepe’den geçerken, öksüzlüğümü hatırlarım. Derken, kağnıların gıcırtısı duyulmaz olur. Vatanım gibi çelimsizliğim yitirmiş hükmünü. Titreyip dönerim kendime! Daha bir dinamik, daha bir çeviğim artık! Şimdi bir aslan gibiyim! Açlık ve sefalet nedir bilmeden, burcu burcu sıcacık ekmek kokusu yayılır. Ah bir de yanında çökelek olsa demeden, ilerlerim Kızılay’a doğru. İçimde büyüyen fırtınayla! Hayatın son demi ya, bugün on kasım. Ve ben, bırakmak istemiyorum soysuzlara. Bana bıraktığın emaneti, böylesi güzel bir Cumhuriyeti! Ve her an’ıma bal kaymak diyorum! Sonra bir çığlık düğümleniyor boğazıma! Yutkunuyor, yutkunurum. Uyanın ey cennet vatanda gaflet uykusunda yatanlar diyorum! Ki tanımadım ve görmedim o eşsiz kahramanı! Etmişse bize armağan bu cennet vatanı, o’nu minnet ve rahmetle anıyor, tıpkı pastırma ayları gibi sıcacık, bahar kesiği gibi cennet kokan bir sevdayı, üflüyorum her an’ımda. Sen rahat uyu Atam. Emanetin namusumuzdur! Efkan ÖTGÜN |