ERZURUMAltı kardelendik doğar doğmaz ebemiz göbeğimizi yollara atmış Sende belenip büyüdük ,sonra kader rüzgar gibi dağıttı bizi gurbet ellere Bitmeyen hasret çilemsin, özlemimsin benim ölene kadar sen Erzurum Yüreğimin bir parçası sende kaldı hiç unutulmayan sevdamsın sen Erzurum Palandöken dört mevsim hep esersin kime bu serzenişin kime ? Huma kuşun yükseklerdeki ,gölgesi sana yeter dursun esmesin rüzgarın Palandöken eteklerinde evliyalar embiyalar uyur ,sus esme rüzgar Korur seni fırtınadan borandan o haşin rüzgarlardan huma kuşum Kadayıf dolman türkülerdeki sarı gelinin uzun saçları gibi dillerde Dadaşın mert yürekli içten ,dör yanında akar üstü yazıtlı çeşmelerin Cennetten kopup gelen hediyedir ,yudum yudum şifadır insanına . Gurbete yere bir tutam kar düşse ,yadıma sen düşersin Erzurum Senden ayrılalı hiç gülmedim hep soğuk kaldı yüzüm Erzurum Taş yapılı o tarihi sıcak dost evimizde her şeye rağmen mutluyduk Anamın her gece orlondan çileleri ördüğü kalın kazaklar gelir aklıma Soğuğun haşin sürgünlüğün bizlere ezelden mirasmış bilmiyorduk Dört mevsimin ayrı güzel, süsler yaylaları yazın sarı sarı altın başakların. Cağ kebabın buram buram dağlarının kekik kokusuyla harman Diyar-ı dadaşsın her dem yüreğimde unutmam seni Erzurum Palandökenden süzülüp gelen suyunla kaynar semaverdeki çayın Oltu taşın dünyanın dört bir yanına ellerde taşınan en değerli hediyedir Yakutiyen bir ütopya aziziye yüreğimizde yaşayan tabyadır Erzurum Tarihi Ulu camin fil gözleriyle projektör gibi ,içeriye işiklarla nur saçar Çifte minareler ayrılmaz ikili ,gönül/den bakana hep görünür Erzurum nurcihan erdogan |
Lezzetiyse damağında,
Yüreğin dert görmesin usta kalem...