NEYİNİZE GEREK
Mana çıkarmayın her durumumdan;
Anlamanız için pişmeniz lazım. Cehennem menzilli uçurumumdan, Benimle birlikte düşmeniz lazım. Sizin gördüğünüz suret, aynada Yalandan gülümser fani dünyada. Ya düşmanca gidin; kalınca ya da Dost bilip, derdimle şişmeniz lazım. Öyle kolay değil benle yârenlik. Ne kibir, ne nefis, ne kalır benlik. Gönül tarlam güllük değil, dikenlik. Kanlı tırnaklarla eşmeniz lazım. Abesle meşgulken yorulanlara, Dürtülünce kızıp darılanlara, Hayata dört elle sarılanlara, Ölümü özlerken şaşmanız lazım. Sabırla bekleyip altında karın, Sıyırıp ruhunu tenden vakarın, Umutsuzluk denen şu canavarın Gözünden yaş olup taşmanız lazım. Öte yakalarda solarken serap, Kırkikindi vakti gevşerken türap, Dizler dermansızken, ayaklar harap, Elem batağında koşmanız lazım. Huzurmuş, sefaymış... Onları geçin! İlâhi takdire sorulmaz; "Niçin?". Bir damla mutluluk yaşamak için, Sıratları tek tek aşmanız lazım. Mahşeri beklerken üzgün ve sakin, Yalnızlık koynumda yılandan tekin. Ağlaşırdık belki, amma velâkin, Neyinize gerek, coşmanız lazım. Mücella Pakdemir |