Al Götür BeniAl götür beni buradan yüzüme yansımayan ışığın tutsağıyım bırak düşlerim mabedinde ölü kalsın nefessiz anlarımda meczup gibi soluyayım kırık cam fanuslarda ruhunu kaybetmiş biriyim yere düşerken gökte ıslanıyor yağmur taneleri Yusuf’un atıldığı kuyuyu arayan deliyim her gün güneş doğsa da güne baş ucumda cellatlarımla nöbetteyim dizelerine sustum şairlerin yitik nehirlere gömülen acıların esiriyim dağları ovaları arama ömür yurdumda çiçekleri dökülmüş bahçenin inan kuru kara çalısıyım buradan ne zaman uçar kuşlar bilmem kandı kırılmış serçelerin artık son serisiyim umuda hangi vakit açılır bu eski kapı avuçlarımda üşürken kar taneleri hangi vakit silinir alnımdan günahın ayak izleri al götür beni buradan dalgalar çırpınırken anladı beni ölüler beklerken toprağımda ki dirileri |