Münzevi Gözyaşları
Az önce uzun bir aradan sonra
Babamın dayağını tattım. Özlemişim Eşek sudan gelinceye kadar dayak yemeyi Bu sayede ağlamayı hatırladım. Bir saat öncesine kadar hep içime ağlardım. Hiç kimsenin haberi olmazdı. Bu sefer içime akan gözyaşları taştı. Gözlerim ve kalbim Yabancı olduğu rollerde oynarken şaştı. Gözlerim şişti, yaştır akacak. Ben, senden sonra hiç ağlamamıştım. Bu ağlayışla seni tekrar hatırladım. Aşkın Kasım’da başka olduğu söylenir ya Aslında Kasım’da dayak bir başkadır. Aşk laçkadır. Aralık gelmeden tattım. Sana da tavsiye ederim bir porsiyon baba dayağı. Şuan ne hissediyorsam sana da onu hissettirir. Toparlanmanı, kendine çeki düzen verip Tekrar çıkmanı sağlar piyasaya Bu geceden sonra emin ol böyle olacak. Bugün bu sayfa zaten dolacaktı. Babamın dayağıyla gelen gözyaşıyla Bu sayfadan daha da öteye gidilebileceği anlaşıldı. Bu satırları Kirli çamaşırların yerlerde olduğu Duvarlarının kitap koktuğu Ders çalışılmayı bekleyen odamda değil Buzdolabının çalıştığını hatırlatan Ama gıcık sesli olan ve Yeni yıkanmış bulaşıkların olduğu Üstünde yenilen yemeklerin koktuğu Mutfaktaki, o kahrolası masada yazıyorum... Gözlerim hala şiş Sesim ağlamaktan olmuş tahriş Beynim ise paranoyak düşüncelerle süslenmiş. Oturduğum sandalye, çıkarmış olduğu gıcırtıyla Satırlarıma bir fon müziği rengi katıyor adeta Sabah olmasına saatler kala Geçiyorum bir sonraki sayfaya, devam yazmaya... Ev halkından biri lavabo için kalktı uykudan Bense mutfağın ışığını kapattım Anlamasınlar diye yalandan Birkaç dakika sonra ben de uyandım uykudan. Işığı açtım ve bir bardak süt koydum kendime İkinci sayfamı yazmaya başlamadan... Biraz sonra bu sayfa bitecek ve ben de Sabah dersane için yatağıma gireceğim. Bugün başka bir gün olacak benim için. Gecesinde hüngür hüngür ağladığım için. Kendimi yeniden tanımlayabilmek için Münzevİ’nin ne kadar Münzevİ olduğunu gösterebilmesi için İçin için ağladım bu gece Yatmadan önce, Sütümü içerek yazdım kelimeler hece hece Saçmalamak serbest ama Var bir karşılığı eğlencenin de Derken bu sefer babam kalkıyor lavaboya Benim hala uyumadığımı far ediyor ve yanıma yanaşıyor. Ne yazdığımı sorduğu anda, Defterimi kapatıyor ve yatağıma koşuyorum. O, uyumaya dönünce ben tekrar kalkıp Sayfamı bitirmekte ısrar ediyorum. Telefonumun ışığıyla yazmaya devam ediyorum. Şuan beynimde hangi düşünce varsa, sabah da o olacak. Zaman ilerliyor tik tak tik tak Şeytanın fikirleri çınlıyor kulağımda tak tak... Uyku, bu sefer beni ikinci sayfamın sonunda yakalıyor. Kalemim benimle bu gece yastığımın yanında kalıyor. Göz kapaklarım yavaş yavaş kapanıyor. Bu gecemde ettiğim yeminleri anıyor Ve gözlerimi emin bir şekilde kapatıyorum. Uyuyorum... -Münzevİ |
İlle de akacaksa gözyaşların mutluluktan aksın evlatcım.. İyi kal lütfen..