Elif'in Günlüğünden
Hiç gelmeyecek olanı bekler durursun
Sen bırakırsın hayallerin yapışır yakana Hop nereye der dönemezsin sırtını Bırakamazsın sahipsiz yavrucakları Ana olmuşsundur bir defa onlara kolay mı Özlem öyle kemirir ki içini kangrene dönmüştür artık Kesip atamazsın Kan kusar kızılcık şerbetinden bahsedersin etrafındakilere Bu defa tamam söz unutucam dersin kendi kendine Bitti dersin sen bitersin de O tap teze bahar olup yeniden yaprak vermiştir bedeninde Yakalandın mı bir defa bu illete kaçış kimin ne haddine Ayşe teyzenin bahçesindeki kuru ağaç misali Rüzgar şamar oğlanına çevirmiştir seni Sallanıp durursun bir o yana bir bu yana Bayramlar gelsin istemezsin içine bir dev oturur o zamanlarda Elinin ayağının canı kesilir ötesini düşünemezsin Farkına varmaya başlarsın ne garip Bir büyü bulaşmıştır adeta yüzüne gözüne Etine yapışmış elbiseleri yırtarcasına sökersin Yinede arınamazsın Acı mıh gibi çakmıştır seni alnının ortasından hayata Kıpırdayamazsın Her gece bir başka şiir düşer diline Sen o mısralardan kuşandığın elbisenle dolaşırsın.. elifçede’de. |